Güvenlik - Göktan Eker https://www.goktaneker.com Polis ve Askeri Köpek Eğitim Uzmanı - K9 Trainer Göktan Eker's Blog Fri, 01 Sep 2023 09:15:51 +0000 en-US hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.3 Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü https://www.goktaneker.com/2023/09/01/sahte-ve-taklit-urunler-ile-mucadelede-k9larin-rolu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sahte-ve-taklit-urunler-ile-mucadelede-k9larin-rolu Fri, 01 Sep 2023 09:15:50 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3862 Uzun Arge araştırmaları ve markalaşma yatırımlarının ardından talep gören bir çok ürününün taklit veya sahtelerinin piyasaya sürüldüğü hepimizce malum. Tekstil ürünlerinden elektronik cihazlara , tütün mamüllerinden ilaç endüstrisine kadar ulusal[...]

The post Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü first appeared on Göktan Eker.

]]>

Uzun Arge araştırmaları ve markalaşma yatırımlarının ardından talep gören bir çok ürününün taklit veya sahtelerinin piyasaya sürüldüğü hepimizce malum.

Tekstil ürünlerinden elektronik cihazlara , tütün mamüllerinden ilaç endüstrisine kadar ulusal ve uluslararası markalar taklit ve sahte ürünlerle mücadele halinde.

Bununla birlikte sahte veya taklit olmayan gerçek ürünlerin ülkeye yasadışı yollardan sokulması da ayrı bir sorun.

Bu kapsamda geçmişte k9 ların içinde olduğu başarılı uygulamaları sizlere aktarmaya çalışacağım.

TÜTÜN VE TÜTÜN MAMÜLLERİ 

Ülkemizde faaliyet gösteren global bir firmanın sponsorluğunda köpeğimiz ile öncelikle firmadan alınan defolu tütün mamülleri ile eğitim çalışmalarına başladık.

Uzun yıllar bomba , narkotik , mayın , ceset , canlı insan arama gibi eğitim faaliyetlerinin ardından tütün ve mamüllerinde bulunan yoğun koku sayesinde köpeğin eğitimi oldukça hızlı ilerledi.

Akabinde firmanın fabrikasında daha yüksek miktar kokularla çalışmaya başladık , artık yüzlerce koli arasından içi tütün mamülü dolu koliyi rahatça tespit edebiliyorduk.

Son olarak 20 kadar nakliye aracının içerisinden içi tütün mamülü dolu aracın tespiti ile ilgili eğitimlerin ardından firma yetkilileri bir deniz limanında gümrük birimi tarafından test edilmek üzere k9 ekibini yönlendirdiler.

Test günü açık alanda , üzeri kapalı etrafı açık bir antrepoda saklanmış büyükçe bir kolinin aranması istendi.

Hafif rüzgarlı bir günde yapılan testte köpeğimizi arama alanına yönlendirdikten kısa bir süre sonra köpeğimiz rüzgarı karşısına alarak arama alanının uzağında açık alanda bir ihracat konteynerini işaretledi , yetkililer saklanan tütün mamüllerinin orda olmadığını belirtseler de zaten gümrüklü sahada olan konteyner açıldığında içinde tütün mamulü olduğu anlaşıldı , akabinde de tekrar arama alanına dönüp arama faaliyetine devam ederek mamüllerin saklandığı koliyi de tespit ettik.

Köpeğimiz firma tarafından gümrük birimlerine hibe edildi ve akabinde çalışmasına devam etti.

KAÇAK ÇAY VE KAHVE ÜRÜNLERİ

Yine Türkiye’de faaliyet gösteren global bir firma tütün konusunda başarılı olan köpeğin referansı ile tarafımıza ulaşarak ülkeye kaçak yollarla giren çay ürünlerinin tespiti konusunda bizden destek istedi ve köpeğimiz benzer bir yöntem ile hazırlanarak yetkililer vasıtasıyla gümrük birimlerine hibe edildi.

Aynı firmanın bazı kahve ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sürüldüğü ve imalat yapan şebekenin bulunması amacı ile yürütülen bir soruşturmada , bu firma tarafından ele geçirilen taklit ürünleri bulma konusunda eğitilen köpeğimiz alınan izinlerle bir sanayi sitesinde  mesai bitip tüm dükkanlar kapandıktan sonra arama faaliyetlerine katıldı.

Köpeğimiz üçüncü arama saatinin sonunda üç katlı bir işletmenin kapısının altını koklayarak işaretleme yaptı. 

İlerleyen günlerde takibe alınan bu işletmenin yasadışı imalat yaptığı kesinleştikten sonra adli işlemler başlatıldı.

Çay ,Tütün kahve ve benzeri ürünler başta olmak üzere , bu ürünlerin yasadışı yollardan ülkeye sokulması veya sahte ve taklitlerinin piyasaya sürülmesi halk sağlığını olumsuz etkilediği gibi devletin büyük vergi geliri kaybına yol açmakta , üretici firmaların bu haksız rekabet sebebi ile mağdur olmasına sebep olmaktadır.

ELEKTRONİK EŞYALAR

Köpeklerimizin başarısına referansı ile elektronik eşya ithalatı yapan bir firma bizimle irtibat kurdu ve ürünlerinin kaçak olarak gümrük kapılarından tr ye sokulduğunu , bununla ilgili olarak bir çalışma yapmak istediklerini belirttiler.

En çok kaçakçılığı yapılan ürünlerinden numune alıp , soluğu kimya mühendisi bir arkadaşımın yanında aldım.

Gaz kromatografi cihazı vasıtası ile temin ettiğim ürünlerin içerisinden en çok gaz yayan yani koku çıkararak baskın koku oluşturan parçayı tespit ettik 

Daha sonra Alınan tüm ürünlerde olan bu baskın kokulu elektronik parçadan temin ederek köpekleri çalıştırdım ve Bingo , içinde bu parça bulunan her elektronik eşyayı bulur hale geldik.

Yapılan test ve denemelerde firmanın yasadışı ülkeye sokulan ürünlerinin yanı sıra neler bulduğumuza inanamazsınız.

Bu modelin oldukça başarılı olması üzerine köpekler aynı dertten muzdarip başka bir ülkeye gönderilerek işlerine devam ettiler.

PERFORMANS İLAÇLARI 

Pazarın çok büyük olmasından dolayı Performans ilaçlarının veya takviye gıdaların sahte ve taklitleri oldukça yoğun bir şekilde yasadışı yöntemlerle piyasaya sürülüyor.

İlaç açısından bakarsak sahte ilaç , orjinaline benzeyen ancak içerisinde etken maddesi olmadığı için ilacın fonksiyonunu yerine getirmeyen , kimi uzmanlarca plasebo etkisi yaratan ürünler. Ancak bu sağlıksız koşullarda üretilen ürünlerin ne tür yan etkileri olduğunu bilemiyoruz. Alerjik reaksiyon sonrası anaflaktik atak geçiren kullanıcılara da rastlamak mümkün.

Taklit ilaçta ise belirli oranda etken maddeyi ürünlerde tespit etmek mümkün , ancak yapılan Labratuvar araştırmalarında ya belirtilenden daha az oluyor , ya da sağlıksız ucuz katkı maddeleri yüzünden yine oldukça sağlıksız ve beklenmeyen yan etkiler yapabiliyor.

Tarafımıza ulaşan firma yetkililerince piyasadan temin edilen sahte ve taklit ürünlerin etken maddeleri e yoğun koku salan bileşenleri ile ilgili bir toplantı yaptık ve firmanın kimya mühendisleri ile en çok koku yayan etken ve katkı maddelerini tespit ettik.

Köpeklerle yapılan koku tanıtım ve moleküler arama eğitimlerinin ardından köpekler bir süre Türkiye’de çalışarak tespitler yaptılar , akabinde bu tip ürünlerin imal edildiği ülke gümrük birimlerine hibe edilerek sorun kaynağında çözülmeye çalışıldı.

https://www.belemturktv.com/avrupada-sahte-ve-taklit-ilaclar-ciddi-saglik-tehdidi-olusturmaya-basladi.html

Dijitalleşme ve teknolojik cihazlardaki gelişim ile bu alanda köpeklerin kullanımına ihtiyaç duyulmuyor gibi gözükse de tüm teknolojik gelişmelere rağmen halen insan hatası veya hırsı sebebi ile sahte ve taklit ürünler insan sağlığını hiçe sayarak cirit atmaya devam ediyor.

Bunun yanında ülkede gerekli mevzuatın olmaması da bu tip görev köpeklerinin daha etkin görev yapmasının önündeki en büyük engel olarak duruyor 

The post Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü first appeared on Göktan Eker.

]]>
Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar https://www.goktaneker.com/2023/08/21/ozel-guvenlik-ve-gorev-kopekleri-uzerine-bazi-anekdotlar%ef%bb%bf/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ozel-guvenlik-ve-gorev-kopekleri-uzerine-bazi-anekdotlar%25ef%25bb%25bf Mon, 21 Aug 2023 20:03:12 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3852 Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar Yanlış uygulamalar yüzünden sonu gelen sektör. Daha Önce Güvenlik Hizmetlerinde K9 ların kullanımı ile ilgili şu yazıyı kaleme almıştım. Gelinen noktayı bir[...]

The post Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar first appeared on Göktan Eker.

]]>
Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar

Yanlış uygulamalar yüzünden sonu gelen sektör.

Daha Önce Güvenlik Hizmetlerinde K9 ların kullanımı ile ilgili şu yazıyı kaleme almıştım. Gelinen noktayı bir kez daha ele almak istedim.

Özel güvenlik hizmetlerinde K9 kullanımı

2004/2005 yillarında istanbulda meydana gelen terör olaylarının ardından özel güvenlik sektöründeki bomba ve koruma köpekleri ihtiyacı sebebi ile Bursa’dan İstanbula taşındım.

Zira K9 bomba köpeklerine gelen talep sebebi ile yoğun bir iş programı oluştu. Bu arada Havalimanı Güvenliği yapan bir firmaya K9 birimi kurdum ve ilk eğitimleri vererek danışmanlık hizmeti vermeye başladım.

Birlikte Irakta görev yaptığım ve hayatımı borçlu olduğum Duke jr isimli köpeğimizi de bu firmaya verdim. Duke jr ın babası İngiltere Lancastre polis köpek eğitim merkezinde eğitilmiş bir narkotik köpeği , annesi ise ev köpeği olan labrador Tırtıl dı.

O tarihlerde k9 lar ile hizmet verebilen istanbulda sonradan Özel Güvenlik Federasyonu Başkanlığı da yapmış birine ait firma , benim Danışmanlık firmam ve kuruluşunu yaptığım Havalimanı Güvenlik firması vardı.

Ancak istanbula geldiğimde köpek çiftliklerinin görev köpeği , bomba köpeği adı altında yaptıkları sahtekarlıklar ve buna çanak tutan özel güvenlik firmaları olduğunu gördüm. Zira insanlar kendini güvende hissetmek ve bombalar konusunda etkin olan k9 ların içerisinde olduğu bir güvenlik hizmeti almak istiyorlardı.Bazı özel güvenlik firmaları ise , alman çoban köpeği üreten çiftliklerden aldıkları köpeklerin üzerine k9 yazan bir yelek giydirip görev köpeği diye pazarlıyorlardı.

İslamcı terörün musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerini hedef alan saldırıları neticesinde  , tarafıma ulaşan uluslararası bir güvenlik Danışmanlık firması sayesinde onlarca açılış, tören , konser gibi etkinliklerde köpeklerim ile görev aldık.

SİNAGOG GÖREVİ

Musevi vatandaşlarımızın sinagogta yapacakları bir etkinlikten önce k9 larla hizmet almak istedikleri tarafıma ulaşmış , ben de planlamamı k9 ların en dış güvenlik halkasında törene katılacakların çok dikkatini çekmeyecek şekilde konuşlanmak üzerine yapmıştım.

Aşırı güvenlik önlemlerinin insanları güvende hissettirmekten ziyade daha da huzursuz edebildiğini gayet iyi tecrübe etmiştim.

Organizasyondan saatler önce köpeğin ihtiyaçlarını gidermek için iki emniyet personeli ile sohbet ederek dış güvenlik halkasının da dışına çıktığımızda bir şahsın dikkatlice bizi izlediğini farketmiştik , yaptığımız profil incelemesi sonucu şahsın köpeklere ilgi duyacak bir sosyokültürel yapıda olmadığını da tespit etmiştik. Bunun üzerine ben ‘Kimse kıpırdamasın sanırım köpek bir koku aldı’  diye bağırınca şahıs koşmaya başladı ve gözden kayboldu , aynı anda yanımızda bulunan emniyet mensubu gençler eşgal bilgisini çoktan anons etmişlerdi bile , sonuç yakalanan şahıstan alınan bilgilerle bir hücrenin çökertildiği bilgisi idi , en azından bana ulaşan bilgi bu yöndeydi. Yani K9 un varlığı ve emniyet mensubu arkadaşlarla oynadığımız oyun sonuç getirmişti.

AVM DEN KAÇAN ARABA 

Beylikdüzü tarafında yeni açılan bir avm de sevgili kızım Betty ( başbakanlıkta görev yapan Balyozun annesi ) ile güvenlik görevlisi arkadaşımız , profilleme stratejisi ile AVM açık otopark girişinde  rutin bir arama yaparken ,Bety nin koklayarak bir araca doğru yöneldiği  , bu aracın ekibi gördükten sonra aracı geri çevirdiğini ve avm ye girmekten vazgeçip uzaklaşmak istediğini görülmüş , aracın geri dönüşü ve hızlanmaya başlaması ile betty idarecinin elinden kurtulup aracın arkasından koşmaya başlayınca kısa süreli bir panik yaşanmış ve aracın hızlı akan E5 trafiğinde kaybolması ile bety geri dönmüş , plakasının ve araç bilgilerinin emniyet ile paylaşılması ardından araç terk edilmiş şekilde bulunmuştu. Yapılan aramada araçta tehtid oluşturan hiç bir suç unsuru bulunamamış taa ki kriminal şube incelemesine kadar , kriminal şube ekipleri yaptıkları teknik inceleme sonucu araçta daha önce yüklü miktar patlayıcı taşındığı kanaatine varılmış , kızımız Bety ve idarecisi görevini başarı ile tamamlamıştı.

Özel Güvenlik Hizmetlerinde K9 lar ile çalışan bir çok arkadaşımın başından benzer olaylar geçtiğini de biliyorum. Zira eski bir emniyet mensubu ve eski meslektaşlarımın köpek seven çocuklarının K9 Amcası olarak içinde köpeklerin geçtiği hemen her olay konusunda belirli düzeyde bilgiye ulaşmıştım. 

DURMA NOKTASI

Bu tarihlerde henüz özel güvenlik hizmetlerinde k9 kullanımı ile ilgili bir mevzuat yoktu , hatta 5188 özel güvenlik kanunu bile henüz çıkmamıştı.

Bu hizmetin verilme şartları ile ilgili hukuki veya idari bir mevzuatın olmaması art niyetli firmalara yarıyordu.

Zira gerekli eğitimleri almamış , yetkin olmayan kişilerce bu hizmet AVM’lere , İbb nin metro güvenliklerine veriliyordu, otobanda araçtan düşerek sakatlanan ve hayatını kaybeden köpekler haberininin ne yazık ki bu hizmeti verdiğini dününen yüzünden yaşandığını da görmüş olduk.

Hayatında bomba veya patlayıcı madde görmemiş , ev köpekleri eğitmenleri ve mantar gibi artan özel güvenlik firmalarının bazı uyanık sahipleri bu boşluktan fazlası ile faydalanıyordu. Sektörün adeta içi çürüyordu.

Hava limanlarında ise fiziki güvenlik ve kargo güvenliğinde köpekler yoğun bir şekilde kullanılıyor, hava limanların ciddi güvenlik prosedürleri kapsamında kaliteli hizmet tercih ediliyordu. Ben de bu kalite kontrol sistemini baz alarak ve yıllarca çalıştığım ortadoğu ülkelerinin tecrübesi ile hizmet vermeye gayret ediyordum

Havalimanı dışındaki bu bozuk yapı , sonunda tabiri caiz ise patladı ve bir avm de köpeğin genç bir kızı ısırması ile yapılan soruşturmada köpeğin herhangi bir eğitimi olmadığı , idarecisi personelin ise bir gün önce işe alındığı anlaşıldı. Valilik ve emniyet müdürlüğü bu durum üzerine havalimanları hariç köpeklerin kullanımın durdurulması için bir yazı yazdı.

Bu durum bir anda sektörü olumsuz etkilediği gibi dolaylı olarak emniyet ve jandarmayı da etkiledi. Zira özel güvenlik hizmetlerinde köpek kullanımı ile gelişen sektör , kaliteli köpeklerin Türkiye’de yetişmesine ve kolluk kuvvetlerinin de artan köpek ihtiyacının kolayca tedariğine sebep olmuştu.

Bu kapsamda Ankara sıhhiyede bomba yüklü minibüsü bulan Maske , Başbakanlık ta görev yapan Mızrak , Dark ve Balyoz tarafımdan tedarik edilerek emniyet teşkilatına , öncesinde Pars gümrük teşkilatına , bir çok köpek te sivil savunmaya tarafımızdan dan kazandırılmıştı. Benim gibi işini kaliteli yapan diğer işletmeler de bu kapsamda  Köpeklerin bir kısmını hibe şeklinde bir kısmını da satın alma yöntemi ile tedariklerine devam ediyorladı.

Bu gelen yasaklama ile ben yine rotayı yurtdışına çevirmiş , Irak Afganistan , Azerbaycan , libya , Suriye ve ABD ye eğitimli köpek tedariğine başlamıştım.

HAVALİMANI SALDIRISI

Atatürk Havalimanı baskınından bir kaç gün önce de hava limanında köpek kullanımı konusunda bir yasak getirilmiş , dönem dönem emniyet birimlerinin dahi destek aldığı özel güvenlik bomba köpeklerine görevden el çektirilmişti, sadece kargo güvenliğinde çalışan köpeklerin çalışmasına izin verilmiş, otopark ve havalimanı girişlerinde görev yapan ekipler ne yazık ki yasaklanmıştı.

Başbakanlık Bimere konu ile ilgili ihbarda bulunmuş ve bunun büyük bir güvenlik açığı doğuracağını ( hizmet veren ekiplerin rakip firma olmasına rağmen ) geri dönülmez sonuçları olacak bu hatadan dönülmesi gerektiğini yazdığım uzun bir mailden bir kaç gün sonra ne yazık ki onlarca insan hayatını kaybetti.

REİNA SALDIRISI

Yine benzer bir durum da yılbaşında , Ortaköy’de deniz kenarında bulunan bir eğlence mekanında meydana geldi , mevcut riskleri göz önünde bulundururak , Yılbaşı gecesi için iki koruma köpeği ( Hollanda polisi KNPV sınavını geçmiş ) bir bomba köpeği ile vereceğimiz güvenlik hizmeti emniyetin izin vermemesi ile iptal oldu , hoş o gece büyük ihtimal ben de orda olacaktım , ve kapı dışındaki ilk silahlı müdaleyeye dahil olacaktım , belki de ölecektim , Yada görev köpekleri ile alınmış güvenlik önlemi teröristi o mekandan uzak tutacaktı. Zira istihbarat raporlarına ve yakalan terörist sorgularında eylem öncesi teöristlerce yapılan  keşiflerde köpeklerin büyük caydırıcılığı olduğu yönünde ciddi bilgiler vardı.

BEŞİKTAŞ SALDIRISI

Öncelikle  TİM 47 , değerli kardeşim Vefa Karakurdu ve saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Polis akademisinden tanıdığım bir üst devre emekli emniyet mensubu , güvenlik danışmanlık hizmetleri veren bir abimin üzerinde emek harcadığı bu saldırının gerçekleşmesinden haftalar önce stadın güvenlik risklerinin belirlenmesi için yapılan bir çalışmaya dahil olmuştum , islamcı terörün karakteristiğini iyi bilen uzmanlarca yapılan risk analizlerinde k9 ların nasıl etkin olabileceği de uzun uzun tartışılmış , en dış güvenlik halkası için üst düzey koruma ve bomba köpekleri tarafımızdan önerilmişti.

Şehit kardeşim Vefa’nın çabalarına rağmen ne yazık ki k9 lar etkin rol alamadı ve saldırıda bir çok kaybımız oldu , k9 ların saldırıyı önleyip önleyemeyeceğini bilemiyorum , ancak kişisel tecrübem doğru kullanılan k9 birimlerinin can kaybını çokça azaltacağı yönündeydi.

23 NOLU GENELGE

5188 sayılı kanuna 2015 sonlarında 23 nolu genelge ile görev hayvanlarının özel güvenlik hizmetlerinde kullanımı mevzuatlaştığında çok sevinmiştim , bu sevincin erken ve boş olduğunu daha ilk görev köpekleri sınavında anladım.

Yapılan ilk özel güvenlik görev köpekleri sınavına 80 civarı bomba köpeği 15 civarı koruma köpeği katıldı, bomba sınavından sadece benim firmama ait üç köpek başarılı oldu , benim de bizzat girdiğim koruma sınavında ise ⅚ köpek başarılı olabildik.

Sınavı organize eden Emniyet Köpek Eğitim merkezindeki bazıları ile bir zamanlar birlikte görev yaptığım arkadaşların bomba ve patlayıcılar konusunda bu denli hatalı uygulamalar yapabileceğini hiç düşünmezdim. Zira sınavın ölçme değerlendirmesinden, saklanan maddelerin yönetmelikte bulunan miktarlardan farklı olmasına kadar onlarca teknik hata mevcuttu, devamında yapılan sınavlarda ise sınav sorumlularının akıl almaz hataları yüzünden o kadar emek harcayan biz özel güvenlikçilerin haklarının nasıl yendiğine de şahit olduk. 

ÖLÇME DEĞERLENDİRME

Yapılan sınavların bilimsel ölçme değerlendirme sisteminden uzak olması , gözemci olarak katılabildiğimiz sınavlarda sınav sorumluları  tarafından yapılan inanılmaz hatalar , memur arkadaşların bunlarla da kalmayıp , ekmeğinin peşinde olan stres içindeki idarecileri aşağılamaları , bundan köpekçi olmaz , bu köpeği ben para verip almam söylevleri , gerek biz eğitmenlerin gerekse firma sahiplerinin kafasını oldukça fazla karıştırmıştı. Ne yaşıyorduk Biz ?

Firma temsilcilerinin ısrarla toplantı talebi üzerine nihayetinde köpek eğitim merkezinde bu konu ile ilgili bir toplantı düzenlendi. Toplantıda köpeklerde kalça filminden , madde miktarlarına , ölçme değerlendirme sistemindeki hatalardan patlayıcı madde ile gerçekleşen eylemlere kadar bir çok konu detaylıca konuşuldu.

Bir Bomba uzmanı kardeşimizin bu  sınavda patlayıcı zulası bulunması istenmiş , gerçek hayat böyle değil ciddi hatalar yapılmış şeklindeki tespitini unutamam. Zira 20 cm uzunluğundaki bir korteksi arabanın farına , 100 gramlık bir patlayıcı ise bir otobüsün tavanındaki lambanın altına saklanmıştı. Teröristlerin bu tip bir uygulama yaptıklarına ne şahit oldum ne de duydum, her gördüğüm görev yapan bomba uzmanlarına da bu bilgileri sorduğumda arkadaşlar bu işe infilaklı fitilin tersi ile güldüler.

Bu toplantının ardından sistemin daha iyi noktalara taşınacağını düşünürken , sınavı organize edenler önce sınavlara gözlemci almayı , sonra da saklanan maddelerin nerede olduğunu ve kaç gram olduğunu söylemeyi bıraktılar.

Düşünün bir ekip eğitiyorsunuz , sınava giriyor ve nerede hata yaptıklarını , eğitim sistemini geliştirmek açısından gerekli olan geri dönüşleri alamıyorsunuz. 

Şu sıralar bu sınav sistemini kurgulayan ve her sınavda her toplantıda Özel Güvenlik firmalarını ve çalışanlarını aşağılayanlar emekli olup Özel Güvenlik firmalarında uzman olarak işe başladılar.

SINAVLARDA KULLANILAN PATLAYICI MADDELER

Gelelim sınavların en komik başlığına , patlayıcı madde köpekleri eğitiyoruz ve patlayıcı madde köpeği sınavına giriyoruz , ancak özel Güvenlik Firmalarının patlayıcı madde edinmesi ve bulundurmasına izin yok. Yok yok doğru duydunuz maalesef öyle . Yurtdışından binlerce dolara ithal ettiğimiz koku kitleri ile çalışmak durumunda kalıyoruz.

Bununla da kalmayıp , depolardan alınan sıfır maddeler sınavlarda kullanılıyor, yani sahada köpeklerin kesinlikle karşılaşmayacakları bir koku yapısı sınavda onlara soruluyor. Zira patlayıcı maddeler teröristler tarafından zor temin edilen , çantalarda ,vücutlara sarılarak yatak altlarında, eşyalar arasında taşınan , bazen kaçakçıların yöntemleri bazen de teröre yardım ve yataklık edenlerin tedarik ettiği bu maddeler eylemden önce kesinlikle fabrikasyon durumunda olmaz. 

ABD de polis köpeklerinin sertifikalandırıldığı Görev Köpekleri  Birliğinde  sınav hakemi olan biri olarak sınavdan bir kaç gün önce sınava girecek ekiplerin sınav yapılacak alanda ve sınavda aranılacak maddelerle çalışmasına müsade ederdik. Ama ülkemizde bu işi yapmamamız için tüm ortam oluşturulmuş durumda.

Ülkemizde bomba köpeklerini sınava hazırlayan bir özel güvenlik firmasına patlayıcı maddeler bulundurulmasına izin vermeyip, patlayıcı maddelerle sınav yapılmasının absürdlüğünü her ne kadar anlatsak da halen bu soruna çözüm bulunmuş değil, ancak sınavı organize eden kişilerin sınava giren firmalara eğitim için patlayıcı madde ile gidip , köpeklerin sınava hazırlanması aşamasında ücret karşılığında destek verdiklerini öğrendiğimde sistemin iyice çürümeye başladığını düşünmüştüm.

Sorunu çözmeyip sorundan faydalanan kişiler … Firmaların da buna göz yummaları , ciddi miktarlara varan yatırımlarını korumak adına ayak uydrmalarını da anlıyorum sanırım.

ÜCRETLENDİRME

2017 Ylında 1000 TL olan sınav ücretleri 2022 yılına geldiğimzde 32.000 tl oldu. Yarı kamu hizmeti veren özel Güvenlik firması Görev Köpekleri Fahiş SInav ücretinin yanında fotokopi ile çoğaltılan kimlik ücreti ise 6000 tl , yani çipli , özel dizayn edilmiş bir kimlikten bahsetmiyoruz, bildiğiniz hakikatten fotokopi. Şu anda türkiyede pilot sınavları bile bu ücretlerin yanında komik kalıyor, uzaya füze göndermiyoruz , bir bomba köpeğine araç valiz ve oda araması yapıyoruz , bu ödenen ücretler allah aşkına nereye gidiyor ?

BU ücretleri sorduğumuzda zaten çok kazanıyorsunuz cevabını veren pişkin yöneticilerden  ve memur arkadaşlardan bahsetmiyorum bile. 20 Köpekle sınava giriyorsunuz , altıyüz küsür ücret ödüyorsunuz , sınavdan başarılı olmayanların ücretleri yanıyor, başlarda uygulanan bir bütünleme sınavı organizasyonu yok. Sınava sokup sınav geçen personelin çalıştığı sözleşmeli proje müşterinin isteği ile her an sonlanabilir ve siz bu paraları ödemek zorundasınız. 2023 e geldiğimizde maliyetler ve ücretlerden bahsetmiyorum bile.

Bir köpeği 3 ayda eğitiyorsunuz, en az 2 ay personel ile eğitim yapıyorsunuz , sınavlar da yılda bir yapılıyor. yani sınavdan başarısız olunması durumunda köpekde personel de boşa çıkıyor, bir sonraki sınava kadar personele maaş vermenize rağmen projede çalıştıramıyorsunuz. Bununla da bitmiyor, sınavı geçen personelin bazısı kendini helikopterden helikoptere atlayan komando gibi görmeye başlayıp , kendini naza çekmeler , ayrılırsam projeniz batar demeye gelen tavırlar gösteriyor , hatta sınavda başarılı olunca iki katı ücret isteyebiliyor, ya da kimseye haber vermeden işi bırakıp kayıplara karışabiliyor, bu durumda iki yıl köpek ve idarecisinden para kazanabilecekken , yani yaptığınız yatırımların karşılığını nihayet alabilecekken yine mağdur oluyorsunuz.

İNSAN KAYNAKLARI SIKINTISI

Özel Güvenlik kanunu gereği özel güvenlik personeli işçi statüsünde , ancak arkadaşlarımızın çoğu standart özel güvenlik hizmetlerinde özlük haklarının korunmadığı , mağdur edildiklerine bahsederken , köpek idarecisi oldukları anda kendilerini memur gibi görmeye başlıyorlar ancak aleylerine olan her durumda da işçi gibi davranıyorlar. Düşünün Bomba veya koruma köpeği idareciliği eğitimi alıp çalıştıkları firmaları mağdur ederek kayıplara karışan arkadaşları 6 ay sonra köpek eğitim uzmanı olarak sosyal medya yayınları yaparken bulabiliyorsunuz.

Daha eğitimli bir köpeğin idareciliği konusunda uzmanlaşmamış arkadaşlarımız , bir anda köpein eğitimi konusunda uzmanlaşmış olarak karşımıza çıkabiliyorlar.

GELİNEN NOKTA 

Yukarıda anlattıklarımız veya atladıklarımız , ya da saygıdan dolayı anlatamadıklarımız sebebi ile gelinen noktada sektörde hizmet veren firmalar küçülmeye , K9 ların  güvenlik hizmetlerindeki önemli olmasına rağmen kullanımı azalmaya başladı. Havalimanı kargo güvenliğinde K9 ları neredeyse mecburen kullanan firmalar sözleşmleri gereğince geri çekilemezken, ciddi mali yükün altına girmiş durumdalar.

Kısaca sınav sistemindeki halen düzeltilmeyen yanlışlar , yatırım yapan firmaların yatırımlarını korumak adına yüksek sesle bu yanlışları dile getirmemeleri , çalışan personel konusundaki sorunlar,  maliyetlerin astronomik artışı ve bir çok  sebepten dolayı K9 lar artık etkin bir biçimde Özel Güvenlik Hizmetlerinde kullanılmıyor.

Bu yazıyı kaleme alma sebebi ise başta ekomomideki sorunlar, çok fazla göç alınmış olmasının ve bir çok etkenin ülkemizde yeni bir güvenlik iklimi yarattığını görmem, önümüzdeki dönem bu konudaki öngörümün doğru veya yanlış olduğunu gösterecektir.

The post Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar first appeared on Göktan Eker.

]]>
Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” https://www.goktaneker.com/2022/03/24/ulkemizde-polis-kopeklerinin-rolu-bir-model-yaklasimi-asayis-devriye-kopekleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ulkemizde-polis-kopeklerinin-rolu-bir-model-yaklasimi-asayis-devriye-kopekleri Thu, 24 Mar 2022 11:48:18 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3547 Prof. Dr. Emine Ümran BOZKURT*, Anatomi Ana Bilim Dalı, Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2012 Polis ve Askeri Görev Köpekleri Eğitim Uzmanı Göktan EKER***, K9 Güvenlik Uzman Köpek Eğitmeni Esim ŞENTÜRK**,[...]

The post Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>

Prof. Dr. Emine Ümran BOZKURT*, Anatomi Ana Bilim Dalı, Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2012

Polis ve Askeri Görev Köpekleri Eğitim Uzmanı Göktan EKER***, K9 Güvenlik

Uzman Köpek Eğitmeni Esim ŞENTÜRK**, Emniyet Amiri, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü KEM Büro Amiri

Özet

Dünyada köpekler üzerine yazılmış birçok eser olmasına rağmen, ülkemizde belirtilen konuya ilişkin daha sınırlı sayıda doküman bulunmakta ve maalesef köpekli polis birimlerinin sorunlarına ışık tutabilecek nitelikte bir belgeye ulaşmak çok daha güç olmaktadır.

Biz, hem köpekli polis birimlerinin genel yapılarını inceleyerek hem de Türkiye’de bu alanda yer alan kurumların eksikliklerini gözler önüne sererek ileride nelerin nasıl yapılması gerektiği konularına daha yakından bakmaya çalışacağız. Böylece, köpekli (özellikle asayiş-devriye) polis birimlerinde görev yapan personel ile köpeklerinin sorunlarına ve bu sorunların çözüm arayışlarına katkı sağlayacağız. Amacımız, bu sektörde veya kurumlarda çalışanları eleştirmek değil, aksine birlikte daha iyiye nasıl ulaşabileceğimizi gözler önüne sermeye çalışmaktır.  

Asayiş-devriye köpeklerinin kapasitelerinin daha üst noktalara çıkartılması sayesinde; gece devriyesine çıkan polisler başta olmak üzere, tüm teşkilat birimlerinin bahsi geçen köpek ve idarecilerinden maksimum fayda sağlayacakları değerlendirilmektedir. Böylece, hem bizler hem de toplumun geneli yerine getirilen hizmetin kalitesinden çok daha fazla bir memnuniyet duyacak ve köpekli polis birimlerinin gelecekte ki rolünü tartışmaya başlayacaktır.

Anahtar Kelimeler

Köpek, Asayiş-Devriye, Türkiye Modeli, Yasal Düzenlemeler.

Summary

Although there are many written documents on dogs in other parts of the world, unfortunately it is so much difficult to find something that could highlight problems of police dog units and there is very limited information on that in our country.

We are going to look into the things much deeply in order to find out what should be done, in which way, in the future while both putting forward the shortages of the institutions in the said field and investigating structures of the police dog units in Turkey. 

Thus, we will be providing support to the problems and their solutions for police service dogs (especially patrol dogs) and handlers in K9 units. Our aim is not to criticize people who are working for those institutions or in the market; conversely it is to show how we could achieve a better success.

It is considered that all police departments will take the maximum advantage of the said units, night patrols in the first place, while pushing the limits of patrol dogs to the higher grounds. 

Eventually, both we and rest of the community would be much more grateful for the service done and will start to discuss the future role of police service dogs.

Key words: Dog, Patrol, Turkish model, Legal updates.               

Köpeklerin İnsanlık Tarihinde ki Yeri ve Önemi

Köpeklerin (Canis lupus familiaris) tarihi insanlar açısından avlanma, sürü gütme, korunma ihtiyaçlarına, köpekler açısından ise gıdaya kolay ulaşma, insan tarafından korunma ve barındırılma ihtiyaçlarına dayalı bir işbirliğinin tarihidir. Bu işbirliğinin kökenlerini ve tarihsel gelişimini ortaya koymak amacıyla arkeolojik kazılarda ortaya çıkan fosil kalıntılar üzerinde araştırmalar yapıldığı gibi yine bu fosil kalıntılardan elde edilen mitokondri DNA’sının izolasyonu (elde edilmesi) ve identifikasyonu (tanımlanması) çalışmaları da yoğunluk kazanmıştır (Avise, J. C. 1986; ).

Her ne kadar 100000 yıl öncesine ait mitokondri DNA’larından elde edilen bulgular kurt ve köpeğin iki farklı tür olduğunu gösterse de (Hirs, K. Kris, 2012) Köpeğin (Canis familiaris), Gri Kurdun  (Canis lupus) evcilleştirilmesinden köken aldığı yönündeki kanı çok yaygındır. Ancak davranış, morfoloji, moleküler ve fosillerden elde edilen bulgulara dayalı araştırmalarda köpeğin kurttan değil vahşi başka bir etobur türünden köken almış olabileceğine dair iddialar da ortaya atılmıştır (Janice Koler-Matznick, 2002). 

Kurtlar ile karşılaştırıldığında yetişkin evcil köpekler daha kısa burun uzunluklarına, kalkık alına, daha geniş damağa ve kafatasına, ayrıca daha küçük dişler gibi önemli anatomik farklılıklara sahiptir (Hildebrand1954; Clutton-Brock, Corbet & Hills 1976; Olsen 1985; Wayne 1986; Hemmer 1990; Morey 1990).

Evcil köpeğin kökenine ilişkin çalışmalarda ortaya atılan bu farklı iddialar yanında evcilleştirmenin tarihine ilişkin de farklı görüşler ileri süren araştırmalar mevcuttur. Evcil köpeğin 16000 yıl kadar önce Güneydoğu Asya’da bir kurt haplotipi olan Gri Kurt’tan kökenini aldığı (Boyko ve ark., 2010), daha sonra Doğu Asya, Orta Doğu, İskandinavya ve muhtemelen Kuzey Amerika’da melez türlere rastlandığını bildiren genetik bulgular bulunmaktadır. 

Ancak, Güneydoğu Asya’da bulunan fosil kalıntılardan elde edilen mitokondri DNA’sının kurt mu yoksa köpek mi kaynaklı olduğunun ayırt edilememiş olması evcilleştirmenin tarihi ile ilgili bir soru işareti doğurmaktadır (Klütsch, C FC, Savolainen, Peter, 2011).  VonHoldt et al., 2010 Köpeklerin Orta Doğu’da bulunan Gri Kurt’tan türeyen kurt haplotiplerden genlere sahip olduğunu belirtmiştir.

Bu tartışmalar sürerken insan-köpek işbirliğinin alanları genişlemiş ve branşlaşmış, birey, alan ve toplum koruma ihtiyaçlarında da insanoğlu köpekten yararlanır duruma gelmiştir. Eski Mısır papirüslerinden anlaşılan odur ki, köpekler kanun koruyucu olarak binlerce yıldır insanlığın hizmetindedir. Eski Yunan ve Perslere ait resimlerde, dikenli tasma takarken görülen köpeklerin düşman süvarilerine öncü saldırı için eğitildiklerine rivayet edilmektedir. (Taking a Bite Out of Crime, Man’s Best Friend, K. Wallentine)

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, köpeklerden çok büyük fayda sağlandığı ve savaş meydanlarında Samsuncuların (samson İngilizce güçlü anlamına gelmektedir) ve köpeklerinin hatırı sayılır hizmetler ifa ettikleri, zağarcı ve turnacılar gibi diğer görevlilerin de av köpekleri ile avlanarak askerlere yiyecek sağladıkları bilinmektedir. (Suç Koklayan Burunlar, sayfa 6)

Ayrıca, benzer kanıtlara ve bulgulara yüzyılın başlarında da rastlanılmış, köpeklerden faydalanma yol ve yöntemleri konusunda yapılan bu çalışmalar günümüze aktarılmıştır. 1913 yılında ülkemize getirilen bir köpek ile sağladığı hizmetleri anlatan bir mecmua yazısında, adı geçen köpeğin insanı bıraktığı izlerden takip edebildiği ve 1930 yılına ait bir ulusal gazetenin kupüründen, ülkemize Almanya’dan getirilen bir polis köpeğinin sağlamış olduğu faydalardan bahsedilmektedir. (Suç Koklayan Burunlar, sayfa 10-11

Ancak, modern anlamda polis görev köpeklerinden faydalanılmasına 1800 yılların ortalarından itibaren Avrupa’da başlanarak bu süreç günümüze kadar uzanmıştır. (Polis Köpeklerinin Sıcak Çarpmasından Kaynaklı Ölümleri, E. Şentürk) Sadece Kuzey Amerika’da yaklaşık 7000 köpekli polis bulunmakta ve uyuşturucuyla mücadeleden tutunda, toplumsal olaylara kadar birçok farklı alanda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmektedir. (Taking a Bite Out of Crime, Man’s Best Friend, K. Wallentine

Modern Anlamda Polis Köpeklerinin Durumu ve Sorunları

Bu konuda çok fazla bir çalışma yapmaya gerek kalmadan; hemen hemen tüm ülkeler için birinci derece ortak sorunun, polis köpekleri için sağlanan bütçenin yetersizliği olduğu söylenebilir (Administrating a K9 Unit, R.S. Eden). İster Amerika, isterse Avrupa olsun bütün polis teşkilatları kısılan harcamalar ile köpekli polis birimlerinin ihtiyaçları arasında sıkışıp kalmaktadırlar.

Birçok kurumu vurmadan önce benzer kesintiler köpekli polis birimlerini etkisi altına almakta (Vendor vs Agency Training, K9 Officers Manual, R.S. Eden) ve maalesef çok ciddi problemlere yol açmaktadır. Seçilen personel ve köpeklerin eğitilmeleri gibi son derece elzem konularda bile köpekli polis birimleri bütçe açıkları bahane edilerek göz ardı edilmekte, bazen de bu eğitimleri kendi imkânları ile karşılamaları gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Tabi bu, her polis teşkilatı aynı şekilde davranıyor ve görev köpeklerini ihmal ediyor veya onları gerektiği gibi ikmal etmiyor anlamına gelmemelidir. Ama şu bir gerçektir ki; köpekli polis birimleri yaptıkları hizmetin karşılığı olan maddi-manevi desteği görememekte ve zaman zaman ihmal edilmektedirler. Kuzey Amerika’da ki bir polis teşkilatında görev yapmakta olan köpek idarecisinin, sıcak geçen yaz günlerinden haseple almak istediği klimalı hizmet otosu talebinin ret edilmesi buna çok yerinde bir örnek olacaktır. (Administrating a K9 Unit, R.S. Eden) Burada yönetimin rolü ve yönetme becerisi konusuna girmeden geçmenin çok doğru olmayacağını düşünmekteyiz.

Yapılan inceleme ve mülakatlarda, dünya genelinde ki en önemli ikinci köpekli polis sıkıntısının idareci seçiminde yaşanan ve yaşatılan güçlükler olması oldukça manidardır. Hem personelin motivasyonu hem de köpeklerin ve kaynakların doğru kullanımı anlamında büyük bir ikilem ile karşı karşıya kalınmaktadır. Köpekler konusunda hiçbir tecrübesi olmayan polis amiri ya da müdürünün katkısı olmadığı gibi, süreklilik arz eden böyle bir konuda katacağı bir değer de bulunmamaktadır. 

Üçüncü en önemli sorun yasal mevzuat ya da karşı davalar olarak karşımıza çıkmakta ve son yıllarda özellikle kıta Amerika’sında büyük sorunlara yol açmaktadır. Çeşitli bahaneler veya aşırı güç kullanımına maruz kaldıklar gerekçesiyle birçok davacı polis birimleri aleyhine dava açmışlardır.  Davaların büyük bir çoğunluğu köpek ısırmaları neticesinde meydana gelen olaylardan oluşmakta ve özellikle bul ve ısır sisteminin anayasaya aykırılığı gibi konularla köpekli polis birimleri zan altında bırakılmaktadır. (Taking a Bite Out of Crime, Find & Bite versus Find & Bark, K. Wallentine)

Ülkemizde Polis Köpeklerinin Durumu ve Yaşadıkları Sorunlar 

1980’li yılların sonundan itibaren ülkemizde de çağımızın polislik anlayışı bağlamında köpekli polis hizmetlerinden faydalanılmaya başlanmış ve 1997 yılında kurulan Köpek Eğitim Merkezi Şube Müdürlüğü’nün de katkıları ile programlı bir çalışma ortamı sağlanmıştır.

Ancak, her ne kadar narkotik ve bomba köpekleri eğitimi ve görevleri alanında yeterli başarı elde edilmiş olsa da, asayiş-devriye, canlı insan arama ve özel operasyon köpeklerinin eğitimi ve standarda kavuşturulması konusunda ciddi bir başarı maalesef sağlanamamıştır. Bu durumda, genel manada yerine getirilen hizmetin kalitesi ve arzulanan başarının yakalanması konusunda ülkemizi diğer modern devletlerin gerisinde bırakmıştır.

Ayrıca, mevcut yasalar ve mevzuatımız köpekli polis birimlerinde çalışan personeli koruyamamakta ve uzun vadeli planlar yapmakta büyük güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bir polis memurunun köpekli polis birimlerinden en büyük beklentisi, orada sürekli çalışma ve görev fırsatı elde etmekten başka bir şey değildir. Fakat ülkemiz şartlarında bu kesinlikle mümkün olmamakta ve bir asayiş devriye köpeği idarecisi birkaç yıldan daha fazla belirtilen görevde kalamamaktadır. Üç yıl süren bir Çevik Kuvvet macerası ve akabinde ki şark görevi hem personelin hem de köpeklerin psikolojisini bozmaktan başka bir katkı sağlamamaktadır.

Yasal olarak nasıl ve ne şekilde çalıştırılmaları konusunda arzulanan düzey ve başarıya ulaşamayan asayiş-devriye köpekleri bunun en somut kanıtıdır. Bazen Çevik Kuvvet bazen de Önleyici Hizmetler Şube Müdürlükleri’nde görevlendirilen bu personel ile köpekleri, görev anlamında istenilen düzeye bir türlü gelememişlerdir. Uzun yıllardır kıta Avrupa’sında var olan birçok eğitim metodu ve görev düzeni bizde henüz gerçekleşememiş ve pek de yakın bir zamanda gerçekleşecekmiş gibi görünmemektedir.

Türkiye’de Polis Asayiş-Devriye Köpekleri Sorunları ve Çözüm Önerileri

  1. Maddi kaynak temini

Köpekli polis birimlerinin faaliyete geçirilmesinin ucuz olmadığı kesindir. (K9 Units in Small Departments, D. E. Anderson) Günümüzün modern polislik yaklaşımında işe uygun insan kaynakları teminin önem arz ettiği ve buna paralel olarak görev yapmaya uygun köpeklerin tespitini, iaşelerini, ibatelerini sağlama ve göreve sevk edilmeleri bağlamında yapılan harcamaların genel bir değerlendirilmesine bakıldığında; yuvarlak bir hesapla yıllık her bir köpeğin devlete maliyetinin 25 bin ila 30 bin TL arasında olduğu ve konunun titizlikle incelenmesinin gerekliliği açıkça görülmektedir. 

Birlikte görev yaptığı polis memurunun maaşı, barındığı binanın yapımı ve işletim (ısınma ve elektrik gibi) giderleri, mama (kilosu 10 liradan aşağı olmamakta), görev taşıtı ve yakıtı ile bu araca ait diğer masraflar oldukça büyük bir külfet tutmaktadır. Bir de bunlara eğitim ve bakım için gerekenler eklenince bu masraflar daha da artmaktadır.

Hepimizin ödediği vergiler ile elde edilen devlet bütçesinin, sayıları yüzlerle ifade olunan polis köpeklerine harcanması belki bir kesim insanımızı rahatsız edecektir. Ancak, poliste kullanılan görev köpeklerinin çocuklarımızı zehirlemeye çalışan uyuşturucu tacirleri başta olmak üzere, Ankara’da kapalı otoparka bomba yüklü araçla eylem yapmaya çalışan terör örgütü mensupları gibi topluma zararlı olanları engellemede polis birimlerine çok büyük faydaları olduğu düşünüldüğünde harcanan paranın bir öneminin olmadığı görülecektir.

Fakat devlete olan yükün azaltılması anlamında yapılması gerekenler olduğu da aşikârdır, bunlar sosyal fonların işletilmesinden tutun, hizmet satışının farklı türleri bile olabilir. Biz, Amerika Birleşik Devletleri’nden daha mı zengin bir ülkeyiz ki polis köpeklerinin masraf ve harcamaları için sadece ulusal bütçe imkânlarını kullanıyoruz? Sorulması gereken belki de ilk soru budur.

Eğitim ve yarışmalar için spor kulübü, köpek temini, iaşe-ibate ve taşıma için fonlar      

Bilimsel olarak ilerlemenin birinci şartı uzmanlık alanında ki becerilerin artırılması ya da başka bir deyişle eğitimin sürekliliğinin sağlanmasıdır. Köpekli polis birimleri de eğitimin şart olduğu ve devamlılık gerektirdiği alanların başında gelmektedir. Eğitimlerin belli bir düzen içerisinde ve temel eğitimler sonrası tekrar programlarından da faydalanılarak yapılıyor olması, köpek eğitimini pahalı organizasyonlar içine sokmakta ve polis birimlerini bu alanda daha farklı arayışlar içerisine girmeye zorlamaktadır. (A Review on Usage of Police Dogs in Crime Prevention and Forensics, S. Ş. Özcan) 

Ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı KEM Şube Müdürlüğü’nün yürütmekte olduğu eğitim programlarına her yıl onlarca personel katılmakta ve belirtilen bu kursların birçoğu haftalarca sürmektedir. (KOM Rapor 2002) Takdir edersiniz ki bir polis memurunun adı geçen eğitimlerden birine katılarak haftalarca evinden uzakta ve devletten harcırah alarak bunu yapması EGM bütçesine büyük ölçüde külfetten başka bir şey getirmemektedir.

Hâlbuki her türlü eğitim programı yerinden eğitim programları (on-site training) ya da hizmet içi eğitimler (in-service training) gibi farklı konseptlerden faydalanılarak yapılıyor olsa daha az bir bütçe ile daha çok hizmet elde edilmiş olacaktır. Böylece hem para hem de zamandan tasarruf edilecektir. Özellikle de köpekli polis birimlerinde görev yapmakta olan personeli, köpekli sporlar ve eğitim standartları konusunda belirleyici bir rol oynayacak olan “köpekli sporlar ve aktiviteler kulüpleri” kurma/üye olmaya (mevzuata uymak koşulu ile) teşvik etmek sureti ile hizmetlerin giderlerini azaltma yolu açılacaktır.

Aidat toplama yolu ile tüm köpekli personelden elde edilecek olan gelirler yine bu kişiler ve köpeklerinin eğitim ve müsabakaları için kullanılarak, devlete ekonomik olarak katkı sağlanmış olacaktır. Ayrıca, düzenlenecek olan eğitim seminerleri ve gösteriler sayesinde katılım payı olarak toplanacak olan fonlar sayesinde köpekli birimlerin ihtiyaçları için çok büyük bir kaynak elde edilmiş olacaktır.

  1. Görev süreleri

Köpekli birimlerde görev yapmakta olan personelin görev süreleri anlamında diğer meslek mensuplarından hiçbir farkları bulunmamaktadır. Ama diğer gelişmiş ülkelerde bu görevi ifa eden personelin köpekleriyle geçirdikleri zaman ve göreve geliş-gidişleri bile saat saat hesap edilerek gerekli düzenlemeler yapılmaktadır (Police Service Dogs, T. Fleck).

Ancak, ülkemizde bırakın boş zaman ayarlamalarını eğitim almış personelin görev süreleri ya da şark atamaları dahi çok büyük bir problem haline gelmektedir. Yıllarca birbirleriyle görev yapmış bir köpek ile idarecisinin ayrılmasında hiçbir problem görülmemekte, belki umursamazlıkla belki de iş bilmezlikle bu sürece dolaylı olarak destek verilmektedir. 

Kabaca bir hesapla, bir köpek ile idarecisinin 3 yıl (Çevik Kuvvet görev süresi) birlikte ifa ettikleri hizmetin karşılığı 100000 TL civarındadır. Ortalama 9 yıl hizmet veren bir asayiş devriye köpeği toplamda 3 idareci değiştirdiğinde, bu masraflara bir de eğitim (hem köpek hem de personel için) eklenmekte ve maalesef yine devletimiz zarara uğramaktadır.

Eğer köpeği tek bir idareci eğitmiş ve göreve sevk etmiş olsa; psikolojik olarak bu köpek ve personelin sağladığı ortaklık ve masraflarda oluşacak kesinti ile birleşince daha kaliteli ve sürekli bir hizmetin oluşmasına zemin hazırlanmış olacaktır. Avrupa’da görev yapan bir köpekli personelin bizlerden daha tecrübeli ve başarılı olmasının yegâne sırrı budur.

En az 15 (on beş) yıl köpekli bir birimde görev yapan polis memuru kendisinden sonra gelecek olan meslektaşlarına kurumsal hafıza görevi görecek ve onların istenilen düzeye gelmelerinde çok büyük bir rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki; devlet kalıcıdır ve onun verdiği kararlar devamlılık arz etmeden başarıya ulaşılması pek mümkün olmamaktadır.        

  1. Köpek eğitiminde merkeziyetçilik ve yerinden yönetim (decentralization)

Ülkemizde ki köpekli polis birimlerinde görülen bir diğer önemli sorun ise eğitimin tek bir merkezden verilmesidir. Asayiş-devriye köpekleri için kısmen ortadan kaldırılan bu sorun nedeni ile birçok kurum hem maddi hem de manevi olarak zarar görmekte, ayrıca personel anlamında istenilen kaliteye bir türlü ulaşılamamaktadır.

Türkiye’de ki polis köpeklerinin kaderi sadece bir merkezde toplanan bir avuç eğitmenin ellerine bırakılmakta, tüm iller adı geçen kişilerin verdikleri kararları uygulamak zorunda bırakılmakta ve kendisini kanıtlama fırsatı dahi bulamadan birçok taze beyin şark illerine atanarak köpekli polis birimlerinden çıkartılmaktadır. Hâlbuki köpek eğitimi konusunda ortaya konulan ortak standartlar doğrultusunda, ilerici bir görüş ve tatlı-sert bir rekabet yöntemi ile yetiştirilen köpekler ve personelin görev kalitelerinin çok daha yüksek olacağı aşikârdır. KEM Şube Müdürlüğü’nün günümüz şartlarına uyum sağlamada zorlandığı ve bağlı olduğu başkanlık dışında ki birimlerin sorunlarına eşit mesafede ilgi gösteremediği herkesin malumudur.

Finlandiya örneğinde olduğu gibi Polis Akademisi’ne (email paylaşımından alınmıştır) veya Macaristan örneğinde olduğu gibi Personel Dairesi Başkanlığı’na bağlı Dunakeszi’de ki eğitim merkezine (email paylaşımı) ya da Danimarka’da olduğu gibi doğrudan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan bir merkez biriminin (email paylaşımından alınmıştır) tüm alanlara ve görevlere eşit mesafede olacağı tartışılmaz bir gerçekliktir. Hem eşit hem de tarafsız olan bir kurumun başarısının diğer kurumların verecekleri destek düşünüldüğünde oldukça üst basamaklara çıkacağı oldukça açıktır.

Genel merkezde bunlar olurken, bu duruma paralel bir durumun taşrada bulunan iller ve görev yapan köpekler ve idareci personel için olmaması kaçınılmazdır. Modern polislik ile hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla bu köpekli polis birimlerinin de doğrudan ilde ki en yüksek rütbede ki polis birimi yani Makama doğrudan bağlı olması hizmetin sürekliliği ve kalitenin devamlı kılınması açısından son derece önemli bir adım olacaktır.

Böylece, illerde atandıkları birimlerinde köpekli görev yapmaktan başka her türlü amaç için görevlendirilen detektör köpek idarecileri de büyük ölçüde rahatlayacak, kendilerinin asli vazifesi olan görevlere geri dönecek ve başta uyuşturucu ve silah ticareti olmak üzere birçok alanda daha etkin bir şekilde suçla mücadele edilmiş olacaktır. Ayrıca, bu küçük ama etkili köpekli polis birimlerinde görev yapan personel de gerekli alt yapı çalışmaları sayesinde kendilerinden sonra gelen personeli eğiterek devleti büyük bir yükten kurtarmış olacaklardır. (Kosovo Police SPU K9 Unit) Böylece, KEM Şube Müdürlüğü asli vazifesi olan köpekli eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve ülkemizin temsil edilmesi görevine geri dönecektir.

Sonuç

Yukarıda bahsi geçen örnekleri ve çözüm önerilerini çoğaltmak mümkündür. Ancak, bir husus vardır ki-önemli olan onları artırmak değil-bir şeyleri değiştirme arzudur. Avrupa ve Amerika’da yapılan araştırmalar değişimin gerçekleştirilmesinin (change management) çok zor bir eylem olduğu konusunda hem fikirdir. Gerek kalıplaşmış bazı düşünce modellerinin değiştirilmesinde yaşanması muhtemel sorunlar, gerekse de derine işlemiş bir takım hataların görünmez oluşu gibi nedenlerle benzer problemlerin bugüne kadar ötelendiği anlaşılmaktadır. Ancak, bir noktadan başlamak ve bahsi geçen sorunlara bir çözüm yolu arayışına girmek zorunluluğu hâsıl olmuştur.

Çağlar boyunca Osmanlı İmparatorluğu da dâhil birçok devlet tarafından kullanılmış olan görev köpeklerinin etkin ve verimli bir şekilde kullanılması her şeyden önce vicdani bir sorumluluktur. Varoluş nedenleri bizlere yardımcı olmaktan başka bir şey olmayan köpeklerin faydalı olacakları alanlarda ve modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kullanılması, hem bizlerin hem de onların hizmet kalitesine çok olumlu yansımalar yapacaktır. Böylece, maddi açıdan külfet getirmek yerine bizlere daha büyük bir destek kaynağı olacaklar ve öncelikle asayiş hizmetleri olmak üzere daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılacaklardır. Ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek olan böylesine etkili polis birimlerinin varlığının tartışılması yerine, daha etkin bir şekilde nasıl kullanılacaklarının tekrar gözden geçirilmesi gereklidir. 

Amerika’da kullanılan “bul ve ısır” konsepti yerine (An Examination of Police Canine Use of Force In the state of Florida, C. Mesloh), daha az zarar veren ve ülkemiz koşullarına çok daha uygun olan “bul ve havla” kavramının kullanılması benimsenmeli, eğitimlerde kullanılan malzemenin büyük bir bölümü ve eğitim anlayışı hali hazırda ülkemizde ki sivil kurumlarda kullanılan yetiştirme modellerine yakınlaştırılmalıdır. Aslına bakılırsa, Asayiş-Devriye Köpekleri yetiştirilmesi ve görevlendirilmesi konusunda köklü bir değişime gidilmeli ve köpeklerde mücadelenin (aggressiveness) ön planda olduğu bir eğitimin yerine, detektör köpeklerde de kullanılan avlanma (hunting) ve avı ağzında tutmanın (prey) olduğu bir model benimsenmelidir. Ancak bu şekilde daha dengeli polis köpekleri yetiştirilebilir ve yetiştirilen köpeklerin suçlulukla mücadelede çok daha etkin biçimde kullanılması sağlanmış olur. (Kötü Adam Semineri, G. Eker, İstanbul 2012

Böylece polis asayiş-devriye köpeklerinden, sadece toplumsal olaylarda müdahalede yarar sağlamaktan ziyade, asayişe müessir diğer olaylarda ve devriye hizmetlerinde de destek unsuru olarak kendilerinden saha hizmetlerinde fayda elde edilmiş olacaktır. Gerektiğinde bir ağızlık (özel olarak bu amaç için üretilmiş olmalı) takmak sureti ile herhangi bir zarara yol açmadan suçlular etkisiz hale getirilebilecektir. (Agitation Muzzle in Police Dog Training, B. Amm)  

Ayrıca unutulmamalıdır ki; görev köpeklerinin, suçlular üzerinde çok büyük psikolojik etkisi bulunmaktadır. Sahibini ve diğer polisleri korumada son derece etkilidirler ve kazara suçluların eline geçseler bile polise karşı kullanılmayan tek silahtırlar. Polis ile halkın arasında işbirliği ve sempatinin gelişmesine yardımcı olurlar. Polisin kullandığı diğer unsurlar arasında görevi iptal edilebilen tek silah belki de odur. Bir alanın aranması sırasında onlarca insanın yapacağı işi bir görev köpeği tek başına yapabilmektedir. (Police Service Dogs – Assest or Liability? T. Fleck) Yapılan benzer bir araştırmada köpekli timlerin saklanan kişileri bulmada diğer insanlı arama ekiplerine oranla %93’e % 59’luk bir oranda başarılı olduklarını göstermiştir. (A Study of Police Canine Search Teams, M. Wolfe)      

Yukarıda bahsi geçen nedenlerden dolayı, ülkemizin polis köpeklerini çok daha etkili bir şekilde kullanması ve her konuda olduğu gibi bu hususta da ileri medeniyetler seviyesine çıkmak için gerekenleri bir an evvel yapması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi maksadı ile tüm kurumlar ortak ve koordineli bir şekilde çalışmak zorundadır. Ancak bu şekilde bahsi geçen sorunların çözümü mümkün olabilecek ve köpekli polis birimlerinde görev yapan polis memurları ve köpeklerinin daha uygun koşullarda görev yapmalarına olanak sağlanacaktır.

Kaynakça

Suç Koklayan Burunlar, Polis Görev Köpekleri, EGM KOM Daire Başkanlığı, 2012:6

http://www.policek9.com/html/wallen1.html, Taking a Bite Out of Crime – Risk Management for Police Canine Programs, Ken Wallentine, Judge & Advocate (e.t. 25/09/2012)

Polis Bilimleri Dergisi Cilt: 9 (1-4), A Review of the Usage of Police Dogs in Crime Prevention and Forensics, 2007 ss. 21-44, S. Şebnem Özcan

Emniyet Genel Müdürlüğü, KOM Daire Başkanlığı Raporu, 2002

Polis Köpeklerinin Sıcak Çarpmasından Kaynaklı Ölümleri, Bitlis Akademik Dergisi, Ocak 2011 Sayı: 4, Sayfa: 65,  Esim Şentürk, Uzman Köpek Eğitmeni

http://www.policek9.com/html/k9admin.html, Administrating a K9 Unit, R.S. Eden (e.t. 15/06/2012)

http://www.policek9.com/html/vendoragency.html, Administration Considerations – Vendor vs. Agency Training, K9 Officers Manual, R.S. Eden (e.t. 15/06/2012)

http://www.policek9.com/Fleck/Forum%20Article.pdf, Police Service Dogs – Assest or Liability? Terry Fleck, Deputy Sheriff II (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/pdf/k9UnitsInSmallDepartments.pdf, K9 Units in Small Departments: Overcoming Budget Constraints for Forming and Maintaining the Unit, David Eric Anderson (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/training/florida_study.pdf, An Examination of Police Canine Use of Force In the state of Florida, Charles Mesloh (e.t. 26/10/2012) 

Asayiş-devriye Köpeklerinde Taktik Müdahale Yöntemleri ve Kötü Adam Egzersizleri-Başlangıç Düzeyi konulu seminer, Göktan Eker, Uzman Köpek Eğitmeni, K9 Güvenlik

http://www.policek9.com/html/articles.html, Agitation Muzzle in Police Dog Training, Brian Amm (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/training/WolfeBuildingStudy.pdf, A Study of Police Canine Search Teams, Marie Wolfe (e.t. 26/10/2012)

Ilkka Hormila, k9.ilkka@gmail.com, Sunday February 19, 2012 10:05 PM (email paylaşımı)

Ibolya Gáti, bmw8series@gmail.com, Wednesday October 31, 2012 2:49 PM (email paylaşımı)

Michael Friisholm, MFR005@politi.dk, Tuesday, October 30, 2012 2:22 PM (email paylaşımı)

Avise, J.C. 1986. Mitochondrial DNA and the evolutionary genetics of higher animals. Phil. Trans. Roy. Soc. Lond. B 312:325-342 

http://archaeology.about.com/od/domestications/qt/dogs.htm by K. Kris Hirst Dog History

How were Dogs Domesticated? Erişim tarihi: 26.10 2012

Janice Koler-Matznick 2002, The Origin of the Dog Revisited Anthrozoös 15(2): 98 – 118

Hildebrand, M. 1954. Comparative morphology of the body skeleton in recent canidae,

University of California Press, Berkeley

Clutton-Brock, J., G. B. Corbet and M. Hills 1976, A review of the family Canidae with

a classification by numerical methods, Bulletin British Museum (Natural History)

Zoology 29: 117 B 119

Olsen, S. J. 1985. Origins of the domestic dog: the fossil record, Univ. of Arizona Press,

Tucson, USA

Wayne, R. K. 1986, Cranial morphology of domestic and wild canids: the influence of

development on morphological change, Journal of Morphology 187: 301 – 319

Hemmer, H. 1990, Domestication: the decline of environmental appreciation, Cambridge

Univ. Press., NY

Morey, D. F. 1990, Cranial allometry and the evolution of the domestic dog, Ph. D.

Thesis, University of Tennessee, Knoxville, USA

Boyko ve ark., 2010 A genome-wide perspective on the evolutionary history of enigmatic wolf-like canids Genome Res. 2011 21: 1294-1305

Klütsch, C. F. and Savolainen, P. 2011, Geographical Origin of the Domestic Dog, eLS.

Published Online: 15 APR 2011    Online ISBN: 9780470015902       DOI: 10.1002/9780470015902.a0022867

The post Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>
MANTRAILING / KOKU TAKİBİ WORKSHOP https://www.goktaneker.com/2018/10/20/mantrailing-koku-takibi-workshop/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=mantrailing-koku-takibi-workshop https://www.goktaneker.com/2018/10/20/mantrailing-koku-takibi-workshop/#comments Sat, 20 Oct 2018 09:28:56 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3398     KÖPEĞİNİZ KAYIP İNSANLARI BULABİLME YETENEĞİNE SAHİP BİR KAHRAMAN OLABİLİR !     Sevgili Köpekseverler, Değerli Takipçilerimiz. Ülkemizde çok bilinmeyen ancak ABD ve Avrupa Ülkelerinde yaygın olan MANTRAILING-KOKU TAKİBİ[...]

The post MANTRAILING / KOKU TAKİBİ WORKSHOP first appeared on Göktan Eker.

]]>
 

 

KÖPEĞİNİZ KAYIP İNSANLARI BULABİLME YETENEĞİNE SAHİP

BİR KAHRAMAN OLABİLİR !

 

 

Sevgili Köpekseverler, Değerli Takipçilerimiz.

Ülkemizde çok bilinmeyen ancak ABD ve Avrupa Ülkelerinde yaygın olan MANTRAILING-KOKU TAKİBİ Köpekleri
eğitimleri konularında farklı bir yöntem ve içerik ile eğitim faaliyetlerine başlamış bulunmaktayız.

Her yıl yüzlerce insanın gayrı meskûn alanlarda kaybolduğu, Alzheimer hastalarının evlerinden çıktıktan sonra meskûn mahallerde yollarını tekrar bulamadıkları, kadınlarımızın ve çocukların kaçırıldıkları haberlerine her an rastlamak mümkündür.

Başlattığımız bu çalışmalarla belirli seviyelere gelen gönüllü ve görevlilere ait köpeklerin belki de kaybolan tanıdığımız insanları bulabilmesi ve ailesine kavuşturulması bu eğitimlerle mümkün hale gelecektir.

 

Mantrailing / Koku Takibi Nedir?

Geçmişi ABD’de çiftliklerden kaçan kölelerin bulunmasına dayanan Mantraling Köpekleri , Uzunca süredir kayıp insanlarınbulunmasında oldukça başarı göstermişlerdir.
Mantrailing-Koku Takibi, kayıp ya da kaçak kişinin yürüdüğü güzergah üzerine yayılan , tamamen kendine has ve başkaörneği olmayan kokusunun eğitimli köpekler tarafından takip edilmesi anlamına gelmektedir.
Köpek idarecilerine de Mantrailer- Koku Takipçisi denir.

 

Mantrailing-Koku Takibi Köpekleri İle İlgili Durum
Ülkemizde çok yeni olan Mantrailing-Koku takibi eğitim sisteminde TARAFIMIZCA eğitilen ilk köpek olan FIRTINA, eğitimlerinin tamamlamasının ardından özel bir protokol ile AKUT a kazandırılmıştır.
Fırtına, idarecisi Burak Akın ile aldığı adaptasyon eğitimlerinin ardından son 3 yılda birçok kayıp insana ulaşılmasında başrol oynamıştır.

 

Neden Mantrailing/Koku Takibi? / Evde Beslediğim Köpeğime Ne Katar ?
Evlerde pet olarak beslenen köpekler her ne kadar evcilleşmiş olsalar da vahşi atalarının genlerini taşımaktadırlar.
Köpeklerin gerek fiziki gerekse zihinsel olarak aktivite içerisinde oldukları yegâne köpek eğitim branşlardan biri
Mantrailing/Koku Takibidir.

Oldukça yetenekli ev köpeklerinin yetersiz egzersiz sebebi ile evlerde bazı sorunlar yaşadıkları hepimizce bilinen bir
gerçektir.
Tüm bu sebeplerle;
– Ev köpeklerinin bedensel ve zihinsel dengeli egzersizlerle mutlu olmalarını görmek,
– Avlanma ve av güdülerini tatmin ederek sakin ve daha kontrollü olmalarına çalışmak,

-Hem Köpeklerin hem de sahiplerinin keyif alacakları sürekli eğitim altyapısı oluşturmak,
– İçlerinden bu eğitimler neticesinde başarılı olanların insan hayatını kurtarmaları amacı ile ileri düzey eğitimlere geçip faydalı olmalarını sağlamak

-Köpek sahiplerinden gönüllü kurtarmacı olmak isteyenlere ileri düzey eğitimler vermek,

 

HEDEF

-Ülkemizde hem köpek sahipleri için sürekli bir etkinlik programı oluşturarak köpek sahip ilişkisinde yeni bir alt yapı oluşturmak.

-Aynı zamanda yetenekli köpeklerin ileri seviyelere gelerek Kayıp İnsanların Bulunmasında Sosyal Sorumluluk Projesi Başlatmak.

 

-ARAMA KURTARMA GÖNÜLLÜLERİ VE GÖREVLİLERİNE ÜLKEMİZDE YENİ OLAN BU BRANŞ KONUSUNDA EĞİTİM VERMEK

WORKSHOP 1.1 ETKİNLİK BİLGİSİ

TARİH                                : 17-18 KASIM 2018 ( hava şartlarında olumsuz bir değişiklik olursa etkinlik ertelenebilecektir.( talebe göre haftaiçi grubu da oluşturulabilecektir.
YER                                       :İSTANBUL – K9 GÜVENLİK EĞİTİM TESİSLERİ VE CUMHURİYETKÖY ORMANI
DİL                                       :TÜRKÇE
HEDEF KİTLE                :Köpekleri Koku Takibi için uygun ve istekli Köpek Sahipleri

Köpekli Arama Kurtarma Gönüllüleri,
Köpekli Arama Kurtarma görevlisi personel
Emniyet ,Jandarma ve TSK teşkilatından gözlemci personel
(Tüm isteklilerin teorik eğitim  1.1 i bitirip aldıkları sertifika ile uygulamalı workshopa                                                          katılabileceklerdir. )

 

The post MANTRAILING / KOKU TAKİBİ WORKSHOP first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2018/10/20/mantrailing-koku-takibi-workshop/feed/ 4
Özel güvenlik hizmetlerinde artık köpek kullanılabilecek! https://www.goktaneker.com/2015/10/01/ozel-guvenlik-hizmetlerinde-artik-kopek-kullanilabilecek/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ozel-guvenlik-hizmetlerinde-artik-kopek-kullanilabilecek https://www.goktaneker.com/2015/10/01/ozel-guvenlik-hizmetlerinde-artik-kopek-kullanilabilecek/#respond Thu, 01 Oct 2015 13:33:17 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=1413 Uzun süredir hazırlık çalışmalarına destek verdiğimiz mevzuat çalışması; özel güvenlik hizmetlerinde görev hayvanı kullanımı ile ilgili genelge yürürlüğe girdi. Artık özel güvenlik hizmetlerinde at ve köpek kullanılabilecek.  Artan güvenlik ihtiyacından[...]

The post Özel güvenlik hizmetlerinde artık köpek kullanılabilecek! first appeared on Göktan Eker.

]]>

Uzun süredir hazırlık çalışmalarına destek verdiğimiz mevzuat çalışması; ö
zel güvenlik hizmetlerinde görev hayvanı kullanımı ile ilgili genelge yürürlüğe girdi. Artık özel güvenlik hizmetlerinde at ve köpek kullanılabilecek. 

Artan güvenlik ihtiyacından dolayı artık köpeklerden de faydalanılabilecek

Özel güvenlik hizmetlerinde görev hayvanı kullanımı ile ilgili 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili mevzuatında herhangi bir düzenleyici hüküm bulunmamakla birlikte havalimanları, metro, alışveriş merkezleri, park ve bahçeler gibi alanlarda artan güvenlik ihtiyacından dolayı görev hayvanı kullanımı önemli hale geldi.

Görev hayvanı kullanımı ile ilgili düzenleme yapılması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Koordinesinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (DHMİ Genel Müdürlüğü ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) ve Özel Güvenlik sektör temsilcileri ile yapılan çalışmalar tamamlandı.

Bu çalışmalar doğrultusunda, özel güvenlik alanında görev yapacak görev hayvanı ve idarecileri için; görev alanı, sınav, kimlik, denetleme, çalışma esas ve usullerini düzenleyen “Özel Güvenlik Hizmetlerinde Görev Hayvanı Kullanımı” ile ilgili genelge 28.09.2015 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi. İlgili genelgeye http://ozelguvenlik.pol.tr adresinden ulaşılabilir.

Güvenlik köpekleri sertifika programı sadece K9 Güvenlik ve SCG Security işbirliği ile sadece Bahçeşehir Üniversitesi’nde!

Birçok alanda yaygınlaşan özel güvenlik sektöründe faaliyet gösteren firmaların güvenlik köpeklerinden doğru faydalanabilmesi ve köpeklerin çalışma alanlarını genişletmek için BAU eğitim programlarına da eklenmiş olan Köpek Bilimi( Kinoloji) & Güvenlik Köpeği İdareciliği Sertifika Programı ile Türkiye’de Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü açmış tek vakıf üniversite olan BAU, güvenlik sektörünü güçlendirmek amacıyla Güvenlik Köpekleri Sertifika Programı’nı başlatmıştır. Sertifika programı hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

K9 Güvenlik olarak, görev köpekleri ile ilgili talep ve ihtiyaçlarınızı karşılamaktan memnuniyet duyarız.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

BAU GÜVENLİK KÖPEKLERİ SERTİFİKA PROGRAMI

Ön kayıt için: (O212) 381 01 18 / 0545 479 76 78

info@csgsecurity.com.tr

Teknik bilgi için: 0532 514 5465 / 0532 574 9378

K9ozelguvenlik@gmail.com

Daha fazla bilgi için tıklayın!

The post Özel güvenlik hizmetlerinde artık köpek kullanılabilecek! first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2015/10/01/ozel-guvenlik-hizmetlerinde-artik-kopek-kullanilabilecek/feed/ 0
Kargo ve Lojistik Güvenliğinde K9’ların Kullanımı https://www.goktaneker.com/2013/11/14/kargo-ve-lojistik-guvenliginde-k9larin-kullanimi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=kargo-ve-lojistik-guvenliginde-k9larin-kullanimi https://www.goktaneker.com/2013/11/14/kargo-ve-lojistik-guvenliginde-k9larin-kullanimi/#respond Thu, 14 Nov 2013 09:05:21 +0000 http://goktaneker.com/?p=548 Ülkemizin tabiri caiz ise Doğu be batı arasında bir köprü olduğu hemen hemen hergüm farklı ortamlarda dile getirilmektedir. Kültürden , sanata , ticatten,  siyasete hemen her farklı mecrada ülkemizin  stratejik[...]

The post Kargo ve Lojistik Güvenliğinde K9’ların Kullanımı first appeared on Göktan Eker.

]]>
Ülkemizin tabiri caiz ise Doğu be batı arasında bir köprü olduğu hemen hemen hergüm farklı ortamlarda dile getirilmektedir. Kültürden , sanata , ticatten,  siyasete hemen her farklı mecrada ülkemizin  stratejik bir köprü olduğundan bahsedilir.Sosyal alanda bunlar konuşulurken güvenlik alanında da bir köprü ülke olduğumuz konusunda bir fikir birliği vardır.

Özellikle kara yolu ile Avrupa’ya Ortadoğu’ya ve Asya’ya açılan ülkemizde müthiş bir karayolu kargo taşımacılığı hacmi bulunmaktadır. Bununla birlikte ülke içi kargo taşımacılığı ve bireysel taşıma faaliyetleri de düşünüldüğünde konu ile ilgili faaliyetin hacmi bir kez daha anlaşılacaktır.

Gerek ülke içi hareketlilik gerek ise ülke dışı hareketlilik göz önünde bulundurulduğunda , gönderiler önce gönderilcilerden alınır, büyük aktarma veya lojistik merkezlerinde toplanır, akabinde de ülke şehir semt ve hatta mahalle şeklinde depolanırlar. Tüm bu hareketlilik içerisinde kötü niyetli zihniyetler bu hareketliliği ne yazık ki farklı amaçlarla da kullanabilirler.

Bu bağlamda kargo ve lojistik güvenliğimde K9’ların kullanımı söz konusu olmaktadır.

Özellikle kargoların aktarma depolama merkezlerinde görev alacak detektör K9’lar firmaların bu art niyetli kişi ya da kişiler tarafından kullanılmasını da engelleyebilecektir. Zira kargo acenteleri günlük operasyon yoğunluğu içerisinde fiziki güvenlik prosedürlerini çok da iyi yerine getirememektedirler.

Bu durum yurtdışı lojistik yapan firmalar için e son derece önemlidir. Zira araçlarının içerisinde örneğin bir uyuşturucu madde ile yakalanması durumunda araca içerisindekiler ile birlikte el konulması söz konusudur ve araçta diğer müşterilere ait gönderiler de bu durumdan olumsuz etkilencektir.

Konuyu sadece uyuşturucu madde kaçakçılığı çerçevesinde ele almamayalım. Tütün, sigara ve çay kaçakçılığı gibi sahte ve taklit ilaç kaçakçılığının engellenmesinde de kargo güvenliği kapsamında  lojistik firmalarında k9 lar kullanılabilir.

Binlerce metreküp gönderi k9 lar sayesinde çok kısa bir sürede kontrol edilebilmektedir. Zira halen bu hizmeti uygulayan firmalar hizmetten son derece memnundurlar

The post Kargo ve Lojistik Güvenliğinde K9’ların Kullanımı first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2013/11/14/kargo-ve-lojistik-guvenliginde-k9larin-kullanimi/feed/ 0
Pamuk Ayna-Bağımlı Rehabilitasyon Projesi https://www.goktaneker.com/2013/10/20/pamuk-ayna-bagimli-rehabilitasyon-projesi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=pamuk-ayna-bagimli-rehabilitasyon-projesi https://www.goktaneker.com/2013/10/20/pamuk-ayna-bagimli-rehabilitasyon-projesi/#comments Sun, 20 Oct 2013 19:06:19 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=1188 YAZAR:  Zafer ERCAN   http://www.zaferercan.com/letter/ Uyuşturucuyla Mücadele ve K9’lar Narkotik detektör köpekleri ile ilgili insanların kafasında bazı yanlış düşünceler barınmaktadır. Ağzı var, dili yok bu masumların uyuşturucu bulabilmeleri için, onların uyuşturucuya[...]

The post Pamuk Ayna-Bağımlı Rehabilitasyon Projesi first appeared on Göktan Eker.

]]>

YAZAR:  Zafer ERCAN   http://www.zaferercan.com/letter/

Uyuşturucuyla Mücadele ve K9’lar

Narkotik detektör köpekleri ile ilgili insanların kafasında bazı yanlış düşünceler barınmaktadır. Ağzı var, dili yok bu masumların uyuşturucu bulabilmeleri için, onların uyuşturucuya alıştırıldığı dedikoduları yapılmaktadır. Bu düşünce tam anlamıyla, “bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak” anlamına gelmektedir.“Köpekleri uyuşturucu bağımlısı yaparak, uyuşturucuyu buldurtuyorlar ” iftirasını , köpekleri azıcık tanımayla ortadan kaldırmak mümkündür.

Köpeklerin ortalama ömrü 10-15 yıldır.15 yıl üzeri yaşayan bir köpek, insan ömrüne kıyasla asır yaşamış, “çok yaşlı” unvanını elde eder. Bir narkotik köpeğinin eğitiminden itibaren çalışmaya devamı etmesi ortalama 8-10 yıldır. Doğal olarak 10 yıldan sonra refleksleri zayıflamaya başlayan köpekler emekli edilir. Dolayısı ile köpeklerin bağımlı hale getirilmesi demek, onların kısa ömürlerinin daha da kısaltılması anlamına gelir ki bağımlı bir köpeğin bu kadar uzun yaşaması imkânsız. Bu konunun diğer bir yanı şudur; narkotik köpekleri, aramalarda uyuşturucu maddelerin hemen hemen tamamını arayıp-bulurlar.

Uyuşturucuyu bulmak için köpekler uyuşturucu kullanıyor iddiasının doğru olabilmesi için bir detektör köpeğin bilumum tüm maddeleri kullanıyor olması gerekir. Zaten böyle bir durumda da tabiri caizse kafası dumanlı bir köpeğin kokuları ayırt ederek tespit yapması imkânsızın diğer adıdır! Çoklu madde kullanımı bağımlılığın zirvesidir, ölüme yakınlaşmış olmanın tescilidir. Detektör Köpeklerin bu zirve ile uzaktan yakından bir ilgileri yoktur…

Peki, o zaman köpekler maddeleri nasıl buluyorlar?

Cevabı basit bir soru;“diğer canlılardan daha fazla gelişmiş ve hassas olan burunları sayesinde”. Tabii bunun için her köpeğin burnu aynı işi yapar demek de doğru değil. Örneğin Ülkemize ait olan Sivas Kangal Köpekleri, tüm çalışmalara rağmen uyuşturucu tespit çalışmalarında başarılı olamamışlardır. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de narkotik eğitimi için en uygun ırklar; Golden Retriver, Labrador Retriever, Alman Çoban Köpeği, Cocker Spaniel, Belçika Çoban Köpeği, Springerspaniel, ve Ulusal ırkımız olan Mersin Çatalburun gibi koku alma duyusu yüksek köpeklerdir.

Narkotik köpekleri, eğitim süresi ve görevde kaldığı süre içinde narkotik maddelerin kokusu ile iç içe olmaktadır. Narkotik eğitiminde köpekleri eğitmenin yolu onlarla her an oyun oynamaktan geçer. Her şey köpeğin içgüdülerine ve oyun gücüne bırakılır. Köpekler bir eğitim aldığının farkında bile değildir, onun tek derdi sahibi ile oyunlarına devam edebilmek için ona verilen komutları yerine getirebilmektir.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren (KEM) Köpek Eğitim Merkezi’nde, her köpek eğitiminde olduğu gibi narkotik eğitimine alınacak köpekler içinde bazı testler uygulanır ve bu testleri başarı ile geçen köpeklerin eğitimine devam edilir. Köpekler için yapılan bu testler köpeğin ilk yaşında yapılmaktadır.Yapılan testleri geçen köpekler eğitime tabi tutulur ve eğitim sonrası sınavı geçenler operasyona hazır hale gelirler.

Öncelikle köpeğin oyun oynama potansiyeline bakılır. Ve eğitimin ilk başından itibaren oynaması için küçük sağlam plastik bir top ya da yine ağzı ile ısırabilecek büyüklükte bir plastik boru ile köpek eşleştirilir. Köpek için en önemli özellik; yorulduğunda dahi oyun oynama azmini kaybetmemesidir. Oynama isteği iyi olan köpekler narkotik detektörü olmak için en iyi olanlardır. Köpeğin ani olarak karşılaşacağı durumlardan olan gürültü, farklı davranışlar veya başka insanlar karşısındaki durumlara tepkisi önemlidir. Eğitim sırasında, köpeğin tüm bu tepkileri tespit edilerek durum eğitimi verilir.

Eğitimin devamında köpeklerle oynanan oyunların en önemlisi “geri al-getir oyunu”dur. Bu oyun için eşleştirilip-tanıtılan oyuncağı tercih edilir. Atılan oyuncağı getirirken hedefe kilitlenmesi başka bir materyal getirmemesine dikkat edilir. Buradan hareketle oyun biraz zorlaşmaya başlar ve esas narkotik alanında alması gereken eğitime geçilir. Oyuncağı saklanmaya başlanır. Saklanan ya da gömülen yerden bulması sağlanır. Eğitim sırasında yorulduğu anlarda köpeğin susaması da, göz önüne alınarak su karşısında ne yapacağını öğretmek için, oyuncak köpeğin sudan geçmesi gerekecek şekilde bir yere konur ya da atılır. Su içmeden oyuncağını gidip alması önemlidir. Suyla birlikte aynı zamanda önüne atılan bir yiyeceğimi, yoksa oyuncağımı, alıp geleceği köpeğe öğretilir.

Sırasıyla yapılan tüm aşamaları başarabilen köpeklerden narkotik detektörü yapılabilmektedir. Eğitimin en son safhasında oyuncağını aramaya devam eden köpeğe, uyuşturucuların kokusunu tanıyıp-tespit etme eğitimi verilir.Köpek oyuncağını aradığı anlarda, oyuncağının yanına-çevresine sırasıyla konulan narkotik maddelerin sayesinde uyuşturucuların kokusu koklatılır. Oyuncağını aramaya devam eden köpeklere bu yöntem sayesinde tüm maddelerin kokuları sırasıyla öğretilmiş olur. Araştırmalara göre köpekler aynı anda dört farklı maddeyi koklayarak birbirinden ayırt edebilmektedirler. Tüm kokuların öğrenilmesi tamamlandıktan sonra narkotik detektör köpekleri, onlardan sorumlu polislerin yanında operasyonlara başlar.

Bizim için hayati önemli olan uyuşturucu maddeleri saklandıkları yerden bulmak ve suçluları yakalamak köpekler için sadece bir oyundur. Köpekler hiçbir zaman narkotik maddelerini değil eğitimin başından bu yana alıştıkları oyuncaklarını aramaktadırlar. Köpeklerin, oyun oynarken birçok insanın uyuşturucu ile zehirlenmesini engellediklerinden zerre haberleri yoktur.

Uyuşturucuların saklandığı yeri bulduklarında patileri ile kazımaya başlarlar ya da hedefe doğru bakarak oturup işaret ederler, o esnada köpeğin oyuncağı köpeğe atılır-verilir. Böylece, oyuncağı bulduğunu-başardığını gören köpek oyuncağına kavuşarak ödülünü almış olur. İşaret ettiği yerlerde gerekli aramalar yapılarak, uyuşturucu bulunur ve operasyon tamamlanmış olur.

Detektör köpekleri oyunlarını başarılı bir şekilde oynadıkça, birilerinin planladığı kötü oyunları, küçük bir köpek oyuncağı ile yerle bir etmenin hazzı paha biçilmez bir buluş…

Kanserli Hastalara köpek terapisi

New York’ta bulunan MemorialSloanKettering Kanser Merkezi’nde özel olarak yetiştirilen köpeklerle hastalara terapi uygulanıyor. Köpek terapisinden yararlanan kanser hastalarının daha hızlı iyileşme sürecine girdiği bilimsel olarak da kanıtlanmış. Bu köpekler; doktorlar, hemşireler ve diğer hastane görevlileri gibi kanser hastaları için çalışıyor. Özel yetiştirilen terapi köpekleri hastanelerde, bakım evlerinde veya rehabilitasyon merkezlerinde hastalara yardımcı oluyor. Köpeklerin bir sahipleri ve bakıcıları var. Hastanede görevlendirilmeden önce özel eğitim alıyorlar. Kanser Merkezi’nde çalışacak köpeklerin en az bir yaşında olması gerekiyor. Öncelikle programın belirlediği hijyen standartlarına sokuluyorlar.

Acı kontrolü, rahatlama konusunda son derece yararlı olduğu kanıtlanan köpekler hastaların acıyı ve hastalığı unutmasını sağlarken morallerinin yükselmesinde ciddi etkide bulunuyormuş. Araştırmacıların tavsiyesine göre terapi köpeğine dokunmak ve sevmek hormonların rahatlamasına neden oluyor. Kan akışını hızlandırıp iyileşme sürecine katkı yapıyorlar. Köpeklerin hastalardan yemek yemesi yasak, yalnızca bakıcılarının verdiği yemekleri yiyorlar. Köpekler belirlenen saatlerde gün içinde iki saat hasta odalarını ziyaret ediyor. Ziyaretler yatak kenarlarında ya da özel bir katta gerçekleştiriliyor. Hastanın köpek terapisine katılıp katılamayacağına öncelikle doktor karar veriyor, sonra hasta isterse bu terapi grubu içinde yer alıyor. Henüz teşhis konulmayanlar, bağırsak hastalığı olanlar ve köpek alerjisi olanlar terapi programına alınmıyor. (Kaynak: Sabah Gazetesi 3 Haziran 2008)

Uyuşturucuyu bulan köpekler aynı zamanda uyuşturucuyu da bıraktırır mı?

Bu soru beni heyecanlandırıyor. Çünkü uyuşturucuları şeytanın bile aklına gelmeyecek gizli yerlerden burunları sayesinde bulup çıkaran bu güzel varlıklar, uyuşturucu bağımlısı insanlarımızın da en büyük yardımcısı olabilir. Köpek sevgisi, insanlara sunulan karşılıksız sevgilerin en başında gelir. Bir madde bağımlısının tedavi sürecinde topluma yeniden kazandırılması için eğitimli bir köpeğin tedaviye destek vermesi kesinlikle olumlu katkı sağlayacaktır.

Madde bağımlıları, uyuşturucu maddeyi bulma-satın alma ve kullanma süreçlerini yaşarken diğer tüm sorumluluklarını aksatır hatta bir süre sonra tüm sorumluluklarını tamamen terk ederler. Dolayısıyla bir bağımlının, iyileşme sürecinde sorumluluğunu alacağı bir köpek, onun unuttuğu sorumluluklarını da yeniden hatırlaması için yardımcı olacaktır. Köpeklerin insanların hayatında yeri vazgeçilmezdir. İnsanların hayvan sevgisini kazanmasını sağlayan hayvanların başında köpekler gelir. Uyuşturucu bağımlısı insanları bağımlılık süreçlerinde uyuşturucunun kural tanımaz serüveninden sonra en çok gerçek sevgiye ihtiyaç duyarlar.

Uyuşturucuyu bırakıp, yeniden başlama döngüsü maalesef her madde bağımlısının başına gelmiştir. Madde bağımlısı, bu döngüden bir köpek sahibi olarak, köpek terapisi ile çıkabilir.

Bağımlılara Köpek Terapisi

–          Köpek, bencil yaşam tarzını ortadan kaldırır:

Uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu kültürü içerisinde bencilleşir. Uyuşturucuyu kullanmayacağı anda yaşayacağı yoksunluğun vereceği sıkıntılar (kriz gibi) onun kendisinden başkasını düşünmesine izin vermez. Bu kısır döngüler yaşanırken, iyice bencilleşen bir madde bağımlısı için, karşısında, çıkarsız, bencil davranıştan zerre haberi olmayan bir köpek, bağımlının bencilliğini fark etmesine yardımcı olacaktır.

–          Köpeğin arkadaşlığı:

Uyuşturucu bağımlısı, tedavi aşamasından hemen önce çevresi tamamen uyuşturucu bağımlısı insanlarla çevrili kişi demektir. Uyuşturucu olgusunda arkadaşlık; uyuşturucuyu getiren, saklayan, yarısını paylaşan ve hatta satan figürlerin kısaltılmış ismidir. Uyuşturucudan uzak hayatlardaki “arkadaş” kelimesi ile uyuşturucu dünyasındaki “arkadaş” kelimesinin birbiri ile hiçbir alakası yoktur. Sosyal çevresi bu anlamda tamamen uyuşturuculu arkadaşlar ile çevrili bir madde bağımlısının, tedavi sürecinde, uyuşturucu kullanmayan eski arkadaşlarını geri kazanması ya da uyuşturucudan uzak yeni arkadaşlar edinmesi o kadar da kolay değildir. İşte tam bu gerçekten hareketle, madde bağımlısının uyuşturucu ile bezeli hayatından temiz hayata geçmesi sırasında bir köpeğin çıkarsız, uyuşturucudan uzak hayatı, tedaviden uyuşturucuya geri dönüşün önünü kesmek ve yepyeni bir arkadaşlığın hemen başlatılması için önemli bir fırsattır.

–          Köpeğin sorumluluğunu almak:

Uyuşturucu madde bağımlısı bir insan, bağımlı olduğu maddeyle ilişkisi devam ederken, uyuşturucu ile ilgili yapması gerekenler dışında kalan görev ve sorumluluklarını ihmal eder ya da bir süre sonra tamamını terk eder. Öğrenci ise öğrenciliği, ders çalışmadığı için sona erer, çalışıyorsa işi aksattığı, işe hiç gitmediği veya uyuşturucu etkisindeyken işinde büyük hatalar yaptığı için işini bir süre sonra tamamen kaybeder. Kısacası bir madde bağımlısı, hayatının devamı için gerekli olan çok basit sorumlulukları dâhil, neredeyse tamamını, bağımlılığı ile takas eder.

Tedavi süreci başladığında ona eşlik edecek bir köpeğin varlığı, köpeğin bakımını üstlenmesi ile değişiklik gösterir. Köpeğin ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu almak, iyileşme sürecinde bulunan madde bağımlısının bağımlılığı karşılığında yok ettiği-unuttuğu sorumluluklarını yeniden hatırlamasını ve yerine getirmesine yardımcı olur.

–          Köpek sevgisi ve empati:

Köpek sahibine doğrudan sevgi verir. Aracısız yaşanan, yalın ve net olan bu sevgi bir madde bağımlısının iyileşme sürecinde en ihtiyaç duyduğu destektir. Köpeğini bir süre sonra kendisine iyice arkadaş gören bağımlı, karşısında bakışıyla, vücut diliyle, havlamasıyla çok rahat iletişim kurabileceği bir canlı görecektir. Böylece, uyuşturucu bağımlılığı süresinde aile ve çevresinde olan insanları nasıl ihmal ettiğinin, onları nasıl üzüp kırdığının farkına varacaktır. Köpeğin sevgisiyle bağımlıya kurduracağı empati, diğer ilişkilerini de tamir etmesini sağlayacaktır.

–          Köpekle birlikte odak değişimi:

Uyuşturucu bağımlısı, bağımlılık sürecinde bir tek odakla ilgilidir; uyuşturucu ile ilgili her şey. Tedavi sürecinde uyuşturucu dışında faydalı hayata odaklanma her madde bağımlısı için zordur. Edinilen alışkanlıkların öğrettiklerini, sağlıklı alışkanlıklar ile yer değiştirmek köpekle kurulacak ilişki ile mümkün olacaktır. Köpekle vakit geçirme, onun eğitimi ve ihtiyaçları ile ilgilenirken harcanan zaman uyuşturucu odağının yerini alacaktır. Madde bağımlısı ile birlikte yaşayan köpek, bağımlının sağlıklı çevreye odaklanmasına, dolayısıyla kurulan yeni iletişimler sayesinde odağının değişmesine yardımcı olur.

–          Köpekle uyum ve sakinlik:

Uyuşturucu satın almak, uyuşturucuyu satın almak için para bulmak bir süre sonra “çalmak” eylemi gibi başka birçok suçların da, bağımlının hayatına girmesi demektir. Her an suç olgusu içerisinde, vücut hormonları haddinden fazla dengesiz salgılanan madde bağımlısı, sakin, eğitimini iyi aldığı için sahibinin tüm komutlarını yerine getiren köpeğiyle, uyumlu yaşamanın ne olduğunu yeniden keşfedecektir. Kurallara uyulan bir hayatın da insana mutluluk, zevk ve keyif vereceğini bir köpeğin hayatından gözlemlemek insana iyi gelecektir.

–          Köpek ve ait olma duygusu:

İnsanın kendini bir yere ait hissetmesi önemlidir. Aileye, bir arkadaş grubuna, dinine, ırkına, bir futbol takımına ait olmak insanın kendisini ifade etmesi için kolaylık sağlar. Hayatta var olabilmenin anlamı çoğu zaman aidiyet duygusu ile açıklanır. Bağımlı kişi uyuşturucu arkadaş grubuna aitliğini bildiğimiz anlamda aidiyet duygusu ile açıklamaya kalksa da buna en başta kendisinin inanması mümkün değildir. Bağımlı bir köpek sahibi olduğunda, ilk başlarda köpeğe aidiyet duygusu beslemese de köpeğin kendisine aidiyet beslediğini, ilk eşleşme eğitimi ile birlikte görecektir. Böylece karşılıklı gelişecek olan ait olma duygusu, madde bağımlısı için ihmal ettiği diğer aidiyet duygularının da tekrar hatırlanmasına yardımcı olacaktır.

–          Köpek ve özsaygının yeniden oluşturulması:

Madde bağımlısı insan, uyuşturucunun etkisiyle kendine olan saygısını kaybeder. Yaptığı uyuşturucu eylemleriyle vicdanını dinlememek için çabalayan bağımlı, boş vermiş insan maskesini istemese de takar. İnsanoğlunun kendini kandırmadan, kendine zarar veren bir davranışa devam etmesi mümkün değildir. Uyuşturucu kullandığı alenen ortaya çıkan kişi bağımlılığını artık gizlemez. Bu safhada en yakın ailesi ve uyuşturucu kullanan çevresi dışında yakınlarında kimse kalmaz. Uyuşturucu bırakma safhasında bağımlının hayatına girecek bir köpek, çevresinde destek olacak insanların azaldığı bir sırada insana iyi gelir. Çünkü köpekler bağımlının o an nasıl göründüğüne, bağımlı oluşu ile ilgilenmeyecek ve önyargılı davranışlarda bulunmayacaktır. Köpeğinin ona gösterdiği saygı karşısında insan kendi özsaygısını yeniden kazanmak için çabalayacaktır.

–          Köpek ve sosyal hayat:

Uyuşturucu kullanım sürecinde sosyal hayatı uyuşturucuya göre yeniden dizayn edilen bağımlı için tedavi sürecinde köpek, yeni sosyal hayatın ilk faydalı ferdi olur. Köpeğin hayatına girmesiyle birlikte bağımlı en azından yeni bir konu başlığı hakkında konuşmaya başlar. Köpeğini anlatır, onunla paylaşımlarının keyfini çevresine haber verir. Bir zamanlar uyuşturucudan başka bir konu konuşamayan bir madde bağımlısı için, tedavi sürecinde sosyal hayatı yeniden sağlıklı tarafının oluşturulması bir köpeğin hayat arkadaşı olması ile hızlanır.

–          Köpek ve tedavide motivasyon:

Madde bağımlıları için, en büyük problem tedavilerinin bir ömür boyu sürmesi gerçeğidir. Bırakıp tekrar uyuşturucuya başlama yani uyuşturucu kullanım tekrarları kişide bıkkınlık ve özgüvenin zayıflamasına neden olur. Uyuşturucuyu bırakabilmek için bağımlının motivasyonu tedavi için şarttır. Köpeğin sorumluluğunu hisseden, onunla yaşamayı kabullenen bağımlı, köpeği ile vakit geçirdikçe, onun sevgisinin kendisini uyuşturucudan uzak tutmak için işe yaradığını gördükçe uyuşturucudan kurtulma motivasyonu artacaktır.

–          Köpek ve hafıza gelişimi:

Uyuşturucu kullanımı kişinin insani melekelerini zayıflatır. Unutkanlık had safhaya ulaşır. Bağımlının köpekle olan ilişkisi ve iletişimi sayesinde, uyuşturucu sebebiyle ortaya çıkan hafıza geriliği yeniden kazanılmaya başlanır.

–          Köpek ve uyuşturucu kullanım tekrarını, uyuşturucu tespitiyle engelleme

Köpeğe ve köpekle kurulan ilişkiye rağmen, iyileşmekte olan madde bağımlısının uyuşturucu kullanım istek ve arzusunun önüne geçmek bazen mümkün olmayabilir. Uyuşturucuyu bıraktığına çevresini tamamen ikna ettiği bir anda madde bağımlısı uyuşturucu kullanmak için bir anda her şeyi yapabilir. Bu durumda uyuşturucuların kokusunu tanıma eğitimi alan terapistköpek aynı zamanda bu aşerme anlarında sahibini durdurabilir ya da bırakma sürecinde satın alınan uyuşturucunun varlığını ve yerini bağımlının yakınlarına tepkileriyle haber verebilir. Bağımlı ile birlikte yaşayarak sahibini tanıyan ve bu alanda eğitim alan bir köpeğin uyuşturucu kokusunu alarak tepki vermesi, bağımlının belli bir süre bıraktıktan sonra “aşerme” dediğimiz uyuşturucuya yeniden yönelme anlarında, uyuşturucuya yeniden kaymaması için alınacak en önemli tedbirdir.

Uyuşturucu kokusunu tanıyan bir köpeğin iyileşmekte olan bir madde bağımlısı için varlığı, görme engelli bir insanın yanında yol gösteren köpekle aynı kıymettedir.

Göktan Eker &Zafer Ercan

The post Pamuk Ayna-Bağımlı Rehabilitasyon Projesi first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2013/10/20/pamuk-ayna-bagimli-rehabilitasyon-projesi/feed/ 1
Futbol, Özel Güvenlik ve K9’lar https://www.goktaneker.com/2013/10/01/futbol-ozel-guvenlik-ve-k9-lar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=futbol-ozel-guvenlik-ve-k9-lar https://www.goktaneker.com/2013/10/01/futbol-ozel-guvenlik-ve-k9-lar/#respond Tue, 01 Oct 2013 19:34:01 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=1016 Spor sahaları, Değişen güvenlik iklimi ,özel güvenlik ve K9’lar Çoğu zaman bir ülkenin güvenlik uygulamalarını spor müsabakalarına benzeterim. Uzun süre basketbol oynamanın bununla birlikte futbol izleyicisi olmanın da getirdiği mantıkla[...]

The post Futbol, Özel Güvenlik ve K9’lar first appeared on Göktan Eker.

]]>
Spor sahaları, Değişen güvenlik iklimi ,özel güvenlik ve K9’lar

Çoğu zaman bir ülkenin güvenlik uygulamalarını spor müsabakalarına benzeterim. Uzun süre basketbol oynamanın bununla birlikte futbol izleyicisi olmanın da getirdiği mantıkla bakarım güvenlik uygulamalarına.

Hükümet bir kulüp, İçişleri Bakanı da teknik direktör gibi gelir bana. Her kulüpte olan kulüp sözcüsü de Dış İşleri Bakanı gibi bir hava bırakır bende…

Gülmeyin! Amacım  aslında bu ağır yükü , güvenlik yükünü biraz olsun eğlenceli hale getirmek. Zira güvenliğin olmadığı bir yerde ister hoşunuza girsin ister gitmesin toplumdan , halktan, günlük hayattan , medeneniyetten, demokrasiden özgürlükten bahsedemeyiz… Hatta ilk anda aklınıza gelen bir çok şeyden!

Takımda , ileride sınır güvenliğinde çalışan TSK ve gümrük kapılarında çalışan Gümrük var ama takım hücum da da olsa savunmada da olsa bu iki oyuncunun birbiri arasında bir bağlantı bir paslaşma  neredeyse yok gibi… Yani top gelirse posizyon da iyiyse gol oluyor. Kaçanları bir görsek dudağımız uçuklar.!

Orta sahada koskocaman gayrımeskun mahalde jandarma tek başına ileri mi gitsin, yoksa savunmada mı kalsın bilemiyor. Koca orta sahada can siperane koşturuyor, her yere yetişmeye çalışıyor, çok yıpranıyor! TSK ileri çağırıyor gidiyor. Bu sefer hoca onu  savunmaya geri gönderiyor. 😀

Geriye savunmada ve kalede aynı oyuncu Polis kalıyor. Evet hem savunmada hem de kalede 😉 Ha bire gelen topları karşılamaya çalışıyor ama işi çok zor. Bazen tabiri caizse dan-dun oynuyor. Savunmada çoğunlukla yanlız yakalanıyor. Zira savunmayı organize edemedikçe takımın patronundan zılgıtı yedikçe seyirci ile didişiyor. Hani seyircilerin arasında  karşı takımı destekleyen de yok değil. Bizim takımı destekleyen seyirci de aksine kavgacı mı kavgacı 😉 Her maç olay çıkarıyor… E bide üstüne Polis o alınganlık  ve dikkat dağınıklığı ile kendi kalesine gol atınca ortam fena şekilde geriliyor.

Haaa bi de oyuncu menejerimiz var;  Milli istihbaratımız. Rakip takımın oyun şekli hakkında bilgi sahibi olması gereken kenar yönetimine destek veren kişi 😉 Bazen de seyirci ve takımdaki oyuncuları değerlendiren :-)))))

Güvenlik işimiz de giderek futbola benziyor. :-((

Ne yazık ki ülkemizin sınırlarında askeri açıdan K9 kullanımı zaafı var ki bu bölge kara kuvvetlerine ait. Kara Kuvvetleri K9 operasyonları ise TSK’nın yeniden yapılanması kapsamında kendini halen bulamadı. Ciddi anlamda bir yapısal değişikliğe ihtiyaç var . Kurumsal bürokrasi ve kurumsal tepki yavaşlığı da bu değişikliğin önündeki en önemli engel..

Jandarma iç güvenlik operasyonları harici sınır güvenliğini tamamen bırakmak üzere. Her ne kadar jandarma K9 operasyonları dikkat çekici şekilde giderek artış olsa da yakalananlara değil , yakalanmayanlara dikkat kesilmek daha gerçekçi bir davranış.

Gümrüklerimiz ise K9 kullanımı açısından benzer  ülkelerle kıyaslandığında henüz emekleme aşamasında. Gümrük köpek eğitim merkezi halen açılmadı. Aslında bir ülkenin K9 operasyonları açısından en önemli kurumlarından olması gereken gümrüklerde yaşanan sıkıntı ise K9’larla çalışacak uygun ve genç personel açığı, bu konu aslında taşeron destekle aşılabilir.

Polis ise şehirlerde adeta savunmada! Sınırlardan ve gayrı meskun mahalden ve tabii gümrüklerden seken topları kurtarma telaşında… Ancak kurumsal körlük de polisin görüş açısını daraltıyor. Personel ve imkanlar açısından bakıldığında değer/beklenti, maliyet/fayda analizi yapıldığında durum vahim,  ciddi bir anlayış değişikliğine ihtiyaç var.

En azından ilgili K9 birimindekiler konunun farkında ve canla başla bir şey yapmak istiyorlar. Zira bu güvenlik atmosferinde kaleciye çok iş düşecek gibi.

Gerek hücumda gerekse savunmada ciddi sıkıntılarımız var.

Ha bi de yabancı oyuncumuz var. Lisansı çıkmış, Türk vatandaşı bile olmuş, Türkçeyi de öğrenmiş , antremanlarda canavar gibi ama devlet halen yabancı oyuncu kapsamında değerlendirdiği için özel güvenlik K9 operasyonlarını bir türlü oyuna alamadı.

Genç dinamik ve yüksek kondisyonu olan bu oyuncu gol atamasa da , her topa baskı yaparak rakibin oyun sahasını daraltabilir , savunma ve ileri ikili arasında iyi işler yapabilir, hele orta sahada jandarma ile de irtibatı düşünüldüğünde kaybettiğimiz maçlara üzülmemek elde bile değil.

Özel güvenlik  savunma ve orta saha arasında ciddi bir köprü olur. Polis ve jandarmanın işini kolaylaştır, işi kolaylaşan orta saha ileri çok iyi top çıkartır, geriye ilerideki ikiliyi biraz daha yakın oynatmak kalıyor ki o zaman her maçın sonucu galibiyet.

Konu uyuşturucu operasyonları olunca K9 uygulamaları  kamuoyunda eskisi kadar çok ses getirmiyor. Ta ki bir patlama olana kadar… Halbuki hepsi birbiri ile ilintili. Rakibin oyun şekli belli :

Uyuşturucu ile orta sahayı besle , kara para sahte ve kaçakla kanatlara indir , terör le kaleye bindir de bindir.

Bizim bu maçı gol yemeden kazanmaktadır başka çaremiz  yokken; yenilen her gol masum canlar, şehitler yetimler demekken, teknik direktörümüz , takım patronumuz halen seyircinin bir kısmı ile kavgalı, hatta kendi seyircisinin başka takımları desteklediğini düşünüyor. Ve yabancı oyuncu küçük maçlarda bile artık oynatılmayacak, stadlarda özel güvenlik çekilecek, bunun arkası da gelecek.büyük bir güç atıl bekletilecek, yine jandarma polise ek iş düşecek…

Siyasi otorite , her siyasi otorite yanılgısında olduğu gibi bu konuda da yanlış karar verdi, sanki sahalardaki olayları özel güvenlik çözemiyoruş gibi algıladı, zaten özel güvenliğin K9 kullanımı çoktan yasakladı !!!!!

SORUN GÜVENLİK YÖNETİMİNDE , SORUN TSK GÜMRÜK JANDARMA EMNİYET BİRİMLERİNDE güvenliğin ne olduğunu bilmeyen üst düzey yöneticilerde…

Sorun, K9’ların ne işe yaradığını anlamayan, sorun ülkenin güvenlik konseptini sadece servis üzerinden yürütmeye çalışan , bu kapsam da da özel güvenliği algılayamayan bir zihniyet sorunu!

Güvenlik Hizmeti sadece güvenlik uygulamalarını harfiyen yerine getirmek değildir. Aynı zamanda İnsanlara kendini güvende ve mutlu hissettirmektir.

K9 lar doğru eğitildikleri ve kullanıldıklarında, güvenliği sağlanan insanlara kendini güvende ve mutlu hissettiren önemli güvenlik unsurlarından biridir. Takımın kazanmasına etki eden önemli destektir!

Yok hepimizin tek takımı ve tek sahası var, maçımız burda ve gol yemeden tamamlamamız lazım!

The post Futbol, Özel Güvenlik ve K9’lar first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2013/10/01/futbol-ozel-guvenlik-ve-k9-lar/feed/ 0
Aramak mı? Bulmak mı ? https://www.goktaneker.com/2013/09/06/aramak-mi-bulmak-mi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=aramak-mi-bulmak-mi https://www.goktaneker.com/2013/09/06/aramak-mi-bulmak-mi/#comments Fri, 06 Sep 2013 09:00:40 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=1079 Sevgili Detektör Köpek idarecileri , Köpek eğitmenleri ve Eğitici Eğitmenleri, Malumunuz ülkemizde detektör köpekler resmi kurumlardan sivil toplum örgütlerine, şahsi ihtiyaçlardan kurumsal ihtiyaçlara kadar bir çok alanda kullanılıyor, kullanım gelişiyor[...]

The post Aramak mı? Bulmak mı ? first appeared on Göktan Eker.

]]>
Sevgili Detektör Köpek idarecileri , Köpek eğitmenleri ve Eğitici Eğitmenleri,

Malumunuz ülkemizde detektör köpekler resmi kurumlardan sivil toplum örgütlerine, şahsi ihtiyaçlardan kurumsal ihtiyaçlara kadar bir çok alanda kullanılıyor, kullanım gelişiyor büyüyor.

Her ne kadar İş köpekleri eğitimi mevzuat engeli yüzünden hak ettiği yerlere gelemese de , kurumlar arası ve resmi kurumlar-özel sektör iş birliği sağlanamasa da , şahsi olarak tüm bu sorunların ortasında gayretle ve sizlerin desteğinizle bir şeyler yapmaya çalışıyorum..

Yurtdışında yakın zamanda yaptığım Ukrayna Odessa  Polis Köpek Eğitim Merkezi ziyaretinde , eğitmen arkadaşlarla diyaloğumuz esnasında ve köpekleri gözlemlerken çok uzun süredir aklımda olan ama değişik sebeplerle yazmayı unuttuğum bir konuda sizleri bilgilendirmek istedim..

Bildiğiniz gibi detektör köpekler kimi oyun topu veya oyuncak, kimi ise mama ve benzeri sonuç ödüllü sistemle  arama yapmaktadırlar.

Örneğin ben bomba detektörü köpeğim maddeyi bulduğunda tenis topu ile ödüllendirmekteyim. Ancak plastik bir boru parçası ile de ödüllendirme mümkün olduğu gibi bazı ülkelerde kullanılan mama ile ödüllendirme de mümkün.

Hatta arama kurtarma eğitimlerine pelüş bir oyuncak ayının çok işe yaradığını bizzat yaşadım.

 2

 

SÜREÇ-SONUÇ

Yukarıdaki örnekten hareketle genelde detektör köpekler aranılan kokuyu bulduklarında ödüllendirilmektedirler. Bu durum ilk etapta her idarecinin benimsediği bir konudur, hatta arama faaliyetlerinde köpek herhangi bir şey bulamazsa gün sonunda bir saklama-bulma-oyun uygulaması yapılarak köpeğin motivasyonu yükseltilir.

Ancak unutulmamalıdır ki gerek idareci gerek ise köpek arama faaliyeti süresince baskı altındadır.Bununla birlikte hem idareci hemde köpek iyi ve uzun süre aradığı için genelde ödüllendirilmek mükafatlandırılmaz.

SADECE ARAMA FAALİYETİ BİLE ( MADDE BULUNMASA DAHİ) GÜVENLİK UYGULAMASI AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİDİR.

Bir çok askeri ve Polisiye Güvenlik yöneticisi , arama kurtarma gönüllüsü ve görevlisi her aramanın olumlu bitmesini beklerler,  ancak güvenlik açısından sadece arama faaliyeti bile ÖNLEYİCİ VE CAYDIRICI bir güvenlik operasyonu olduğundan oldukça önemlidir.

Bu durum arama kurtarma gibi faaliyetlerde ise taranan alanda kimsenin olmadığı anlamına geldiği için de önem arzetmektedir.

SADECE BULMAK BAŞARI KRİTERİ DEĞİLDİR, UZUN VE DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE DETAYLI ANLAYIŞLA ARAYABİLMEK,  ORDA OLMADIĞINI SÖYLEYEBİLMEK DE ÖNEMLİ BİR SORUMLULUK VE BÜYÜK BİR BAŞARIDIR.

Tüm bu sebeplerden Ötürü detektör Köpek İdarecilerinin KÖPEKLERİNİ ARAMA SÜRESİNCE DE MOTİVE ETMELERİ SADECE BULDUĞU İÇİN DEĞİL ARADIĞI İÇİN DE ÖDÜLLENDİRMELİDİR.  bu ödüllendirme köpeğin arama motivasyonunu bozmamalı, aksine daha da tetiklemelidir.

Aynı şekilde köpek arama faaliyetinin sonunda madde bulmasa da , bulamadığı için dahi ödüllendirilmelidir.

ZİRA SÜRECİN DE KALİTESİNİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ, HEM SÜRECİ UZATIR HEMDE İSTENEN SONUCUN HERHANGİ BİR ZAMANDA ELDE EDİLMESİNE DESTEK VERİR.

UNUTULMAMASI GEREKEN, ARAMA , BULAMAMA VE BULMA EYLEMLERİNİN HEPSİNDE FARKLI ÖDÜL SİSTEMLERİ KULLANMAK GEREKLİLİĞİDİR.

 

The post Aramak mı? Bulmak mı ? first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2013/09/06/aramak-mi-bulmak-mi/feed/ 1
Yüksek Güvenlikli Tesisler ve K9’lar https://www.goktaneker.com/2013/09/05/yuksek-guvenlikli-tesisler-ve-k9lar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=yuksek-guvenlikli-tesisler-ve-k9lar https://www.goktaneker.com/2013/09/05/yuksek-guvenlikli-tesisler-ve-k9lar/#respond Thu, 05 Sep 2013 20:47:06 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=1060 Ülkelerin ekonomileri için önem teşkil eden bir çok farklı amaçlı inşa edilmiş büyük tesisler her ülkede bulunmaktadır. Güvenlik önlemleri bir tesisin inşasına karar verilmesi aşamasından itibaren başlar. Daha başlangıç aşamasında güvenlik risklerinin[...]

The post Yüksek Güvenlikli Tesisler ve K9’lar first appeared on Göktan Eker.

]]>
Ülkelerin ekonomileri için önem teşkil eden bir çok farklı amaçlı inşa edilmiş büyük tesisler her ülkede bulunmaktadır.

energy plant

Güvenlik önlemleri bir tesisin inşasına karar verilmesi aşamasından itibaren başlar. Daha başlangıç aşamasında güvenlik risklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Hatta bir çok uluslar arası yatırımcı henüz yatırım planlaması aşamasında ülke bölge tesis kapsamında gerek ticari gerekse güvenlik risklerini planlamaktadırlar. Bu konuda firma olarak  “YATIRIM GÜVENLİĞİ” kapsamında bölgemizde hizmet vermekteyiz

Bu tip tesislerde fiziki, elektronik güvenlik risklerinden, bilişim teknolojileri kapsamında bilgi güvenliği riskleri de dahi hesaplanmaktadır. Siber güvenlik riskleri de güvenlik risk analizi çalışması kapsamında ele alınmaktadır.

Tesisler ihtiyaç duyulacak en yüksek teknolojik güvenlik sistemlerin yanı sıra teknolojinin hiç kullanılamayacağı durumlar da simüle edilerek güvenlik projeleri ile korunmak zorundadırlar.

energy plant2
 

Kişisel olarak Bu bağlamda bir çok yatırım planlaması aşamasında ve güvenlik risk analizlerinin oluşturulmasında çalışma yaptım. Güvenlik uzmanlığı kartımın yanında k9 kartımın da olması her iki farklı operasyonu entegre haline getirebilme konusunda beni yetiştirdi diyebilirim.

K9 guvenlik2

RİSK NEDİR ?

Hırsızlık


Bu tip tesislerin henüz inşaat aşamasında k9 ekiplerine ihtiyaç duyulmaya başlanmaktadır. Şantiye aşamasındaki tesisler için en düşük anlamda güvenlik riskinin hırsızlıklar olduğunu söyleyebiliriz. Oldukça pahalı fiberoptik kablolar, kiloda hafif ama pahalı ekipmanların korunmasında koruma devriye köpeklerinden faydalanılmaktadır.

Bununla birlikte hırsızlıkları iç ve dış olmak kaydı ile ikiye ayırmaktayız; dış hırsızlıklar için K9’lar etkin bir şekilde kullanılırken, iç hırsızlıklar için de personelin özgeçmiş taraması, elektronik ve fiziki bazı önlemlerle ilave olarak iç denetim ve suistimal araştırmaları devreye girmektedir.

Kalabalık kontrolü

Özellikle çok uluslu şantiyelerde gerek çalışanlar, gerekse çevre halkı ve çalışanlar arasında dönem dönem çatışmalar olabilmektedir. Bu tip çatışmalardan birinde K9 ile görev almak zorunda kalmıştım. Şunu söyleyebilirim ki K9 ekibini doğru kullanarak, yöneterek, silahtan daha etkili bir biçimde  olası büyük bir çatışmayı engelledik.Bu tip çatışmalar gerek işin durması sebebi ile yatırımcıyı zarara uğratmakta, gerekse büyüyen kavgalar sebebi ile maddi kayıplar yaşanmaktadır.
Tabii ki en önemlisi bu tip iç ya da dış çatışmanın önceden fark edilip, önleminin alınmasıdır. Ancak inanın ki bir futbol maçı dahi şantiyenin birbirine girmesine sebep olabilir.Bu durumda koruma devriye köpekleri kalabalık kontrolü uygulamalarında kullanılabilir.

Siyasi konjonktür

K9’larla çalışmalar yaptığım bölgeler, enerji yataklarının bulunduğu iç ve dış çatışmaların en üst seviyede olduğu ülkelerdi. Savaş ve çatışma sonrasında otoriteler belirli düzeyde güvenlik ortamı sağlayıp, akabinde de bölgeyi yatırımlara açtılar. Ancak yatırım planlamasında ilk olarak yatırımcıların ihtiyacı olan enerji tesisleri inşa edilir. Bu tesisler akaryakıttan, elektrik ve su üreten tesislere kadar, maden ve hammadde çıkaran tesislere kadar farklılıklar gösterir.
Bu konjonktürde özellikle patlayıcı maddeler ile yapılmak istenen eylemler hem tesis hem de çalışanlar için oldukça büyük riskler oluşturmaktadır. Bırakın bombaları Tesise sokulmak istenen bir tabanca bile büyük risk oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarda K9’lar oldukça etkin görev yapabilmektedirler.

Üretim faaliyetleri

Tesisin inşasının ardından üretim faaliyetlerine geçilmesi ile güvenlik operasyonları bir miktar değişmektedir. Zira artık uzun süre çalışması düşünülen personel istihdam edilmeye başlanmış, geçici şantiye personeli tesisi terk etme aşamasına gelmiştir. Bu geçiş dönemi oldukça önemlidir ki şantiye çalışanları ve kalıcı personelin geçici entegre durumları söz konusudur. Bu süreçte her iki kesimin mümkün olduğunca kati bir şekilde ayrılması oldukça önemlidir.

Tesisin halen şantiye halindeki bölgeleri ve üretim faaliyetleri sahasında kesin bir güvenlik bariyeri oluşturulmalıdır. Bu anlamda K9’lar başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Tesisin üretim aşamasında da özellikle gece güvenliğinin sağlanmasında da k9 lar başarı ile kullanılır.

Hırsızlık deyince aklınıza basit iki hırsızın tesise girmesi geliyor. Ancak 30-40 otomatik silahlı kişilerden oluşan hırsızlar çetesinin bir anda tesisi yağmalamaya başladığı durumlar bir çok kez yaşanmıştır. Bu sebeple ön uyarı sistemleri ve caydırıcı güvenlik enstrümanları içerisinde K9’lar yer alabilmektedirler.

 

k9 guvenlik

Karma tesisler

Artık üretim mantığı en hızlı en ucuz üretimi ihtiyaç sahibine ulaştırma mantığı ile hareket etmektedir. Halen ülkemizde de bazı tesisler, bazı karma güvenlik operasyonlarını içermektedir.
Örneğin tesis deniz kıyısında bir liman ile birlikte işletilmekte ve limana gemiler yanaşırken, karadan da ağır tonajlı araç hareketliliği söz konusu olmaktadır.

Bu durumda ISPS CODE kapsamında da K9 lar değerlendirilmelidir.

Yine bazı tesislerde artık gümrük hizmetleri de söz konusu olduğundan adeta gümrük kapısı gibi de çalıştığından Gümrük mevzuatı kapsamında da bu tesislerde K9’lar kullanılabilmekte, tesiste yer alan gümrük birimlerin de kullanabileceği bir K9 operasyonu ihdas edilebilmektedir.

Bununla birlikte, kara, deniz ve son olarak da hava entegrasyonu da söz konusu olabilir. Hava araçlarının da tesiste kullanılması Sivil Havacılık kapsamında bu araçların güvenliğinin ve hava araçlarında taşınan gönderilerin güvenliğinin de K9lae kapsamında ele alınması zorunluluk doğurmaktadır.

Ülkemizde daha çok yeni olmakla beraber Ortadoğu ve Afrika da faaliyet gsteren çok uluslu veya yerel ama büyük ölçekli benzer yatırımlarda Sadece K9 operasyonları için dahi Güvenlik Tedariki yapılabilmekte. Çok uluslu güvenlik şirketlerinin Ayrı K9 operasyonları oluşturduğu görülmektedir.

UNUTULMAMASI GEREKEN ŞUDUR:
K9LARIN KULLANILDIĞI DURUMLAR GÜVENLİĞİN EN SEYREK İHLAL EDİLECEĞİ DURUMLAR OLABİLİR. BU DURUM İŞLETMENİN GÖZÜNDE K9 OPERASYONLARININ MASRAFLI VE GEREKSİZ GİBİ DÜŞÜNÜLMESİNE NEDEN OLABİLİR. ANCAK İŞLETMENİN FAALİYET HAYATI BOYUNCA SADECE BİR KEZ RİSKİ BERTARAF ETMESİ TÜM BU K9 OPERASYONLARININ MALİYETİNİ KARŞILAMAKTADIR.

 

ÜLKEMİZDE HALEN K9 OPERASYONLARI KONUSUNDA BİR MEVZUAT OLMAMASI, BU BAĞLAMDA SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ TIKAMAKTA, ASIL İTİBARI İLE GÜMRÜK JANDARMA VE POLİS BİRİMLERİNİN İŞ YÜKÜNÜ HAFİFLETECEK ÖZEL GÜVENLİK K9 UYGULAMALARI GELİŞEMEMEKTEDİR.

İŞİN ÜZÜCÜ TARAFI BU GELİŞİMİN BİZZAT YETKİ DEVRİ YAPMAK İSMEYEN, BU DEVİR SEBEBİ İLE GÜÇ KAYBINA UĞRAYACAĞINI DÜŞÜNEN GÜVENLİK BÜROKRASİSİ TARAFINDAN ENGELLENMESİDİR.

k9 guvenlik3

The post Yüksek Güvenlikli Tesisler ve K9’lar first appeared on Göktan Eker.

]]>
https://www.goktaneker.com/2013/09/05/yuksek-guvenlikli-tesisler-ve-k9lar/feed/ 0